 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1991/12801
K. 1992/3707
T. 24.3.1992
* İTİBARİ HİZMETTEN YARARLANMA
ÖZET : 3395 sayılı Kanunla Ek 5. maddede yapılan değişiklikle sadece basım
işkolu içerisinde bir genişletme gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Bu
nedenlerle "basım" sözcüğü, teneke kutu basım işini kapsamamaktadır.
Davacının teneke kutu imalat işinde çalıştığı dosya içeriğinden anlaşıldığına
göre, davacının çalıştığı işyerinin ve işkolunun basım ve gazetecilik işi
sayılmayacağı açık ve seçiktir. Bu nedenlerle davacının Ek 5. maddenin II.
bendi kapsamına giren işlerde çalışmadığı anlaşılmasına rağmen, bu madde
kapsamına sokulması olanaksızdır.
(506 s. SSK. ek m. 5)
Davacı, çalıştığı iş ve işyeri itibariyle 2098 sayılı Yasadan 1.4.1983
tarihinden itibaren yararlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun 2098 sayılı Kanunla eklenen ve 3520
sayılı Kanunla Ek 5 numarasını alan Ek 5. maddedir. Bu maddede itibari hizmet
sürelerinden yararlandırılacak sigortalılar; işyerleri ve çalıştıkları işkolu
bakımından tadadi bir şekilde belirlenmiştir. Özellikle bu maddenin II
numaralı bendinde basım ve gazetecilik işyerinde 1475 sayılı Kanun ve
değişikliklerine göre çalışan sigortalılar itibari hizmet zammı kapsamına
alınmıştır. Öteki bentlerin dava konusu ile hiçbir ilgisi olmadığı
belirgindir. Anılan bentteki "basım" sözcüğünün, mevkute basımını amaçladığı,
hem madde metninden, hem de yasama belgelerinden anlaşılmaktadır. 3395 sayılı
Kanunla Ek 5. maddede yapılan değişiklikle sadece basım işkolu içerisinde bir
genişletme gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Bu nedenlerle (basım) sözcüğü,
teneke kutu basım işini kapsamamaktadır. Davacının teneke kutu imalat işinde
çalıştığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, davacının çalıştığı işyerinin
ve işkolunun basım ve gazetecilik işi sayılamayacağı açık ve seçiktir. Bu
nedenlerle davacının Ek 5. maddenin II. bendi kapsamına giren işlerde
çalışmadığı anlaşılmasına rağmen, bu madde kapsamına sokularak yazılı şekilde
hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacının basım ve gazetecilik işyerlerindeki itibari hizmeti gerektiren
işkoşullarına benzer veya daha ağır koşullarda çalışmış olması, Ek 5/II.
madde kapsamına dahil edilmesine neden olamaz. Nitekim, basım ve gazetecilik
işyeri koşullarından daha ağır koşullarda çalışan işkolları işçilerinin, bu
madde kapsamına dahil edilmemelerinin, Anayasanın 2. ve 10. maddelerine
aykırı olduğu itiraz yoluyla ileri sürülmüş, Anayasa Mahkemesi'nin 2.5.1989
günlü, 51/18 sayılı Kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir. Bu durum
karşısında, işçi yararına yorum ilkesiyle dahi bu gibilerin madde kapsamına
alınması sonucuna ulaşılamayacağından, konunun bir yasama tasarrufu ile
halledilebileceği gerçeği de ortadadır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve
temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.3.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|