 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1991/1230
K. 1991/13826
T. 25.10.1991
* KADASTRO KANUNU
* ZİLYETLİK
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. maddesi gereğince, taşınmaz mal
tapuda kayıtlı olsun veya olmasın onun ayrılması mümkün bir kısmının veya
belirli bir payının zilyetlikle iktisabı mümkündür.
(3402 s. Kadastro K. m. 15/2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 805 parsel sayılı 40450 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz
vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, satınalma nedeniyle davalı
adına tespit edilmiştir. Davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, irsen
intikal ve taksime dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne
ve dava konusu parselin davacı ve davalı adına tapuya tesciline karar
verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin tarafların ortak miras bırakanından intikal ettiği, miras
bırakanın ölümü ile terekesinin 1954 yılında paylaşıldığı, paylaşım sonucu
taşınmazın davacılar ile davalının bayiine düştüğü ve tarafların kardeş
oldukları mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle
saptanmıştır. Mahkemece tarafların mirascı oldukları ve mirascılar arasında
kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin yürümeyeceği kabul edilerek taşınmazın
payları oranında taraflar adına tesciline karar verilmiştir. Miras bırakanın
terekesi 1954 yılında paylaşıldığına göre taraflar arasındaki miras ilişkisi
ve buna bağlı olarak iştirak halinde mülkiyet şekli sona ermiştir. Paylaşım
tarihinden itibaren paydaşların payları müşterek mülkiyet şekline
dönüşmüştür. Harici paylaşımla mirascılık ilişkisi son bulduğuna göre
mirascılar arasında zamanaşımı hükümlerinin yürümeyeceğine ilişkin kuralın
olayda uygulaması mümkün değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2.
maddesi gereğince taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın onun
ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının zilyetlikle iktisabı
mümkündür. Kadastro tesbiti 1988 yılında yapılmış olup tesbit tarihine kadar
davalının taşınmazı çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatı ile 20 yılı aşkın
bir süre kullandığı, zilyetlikle mülk edinme şartlarının davalı yararına
oluştuğu dosya kapsamı ile sabit olmaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine
ve taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmek gerekirken yazılı
şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan davalının temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 25.10.1991 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|