 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
91/11988 91/15131
Özet:Mahfuz hisseli mirascıya sağlar arası tasarufla vaki
kazandırmanın mahfuz hisseden fazlası tenkis edilebilir.
Temyiz eden:Davalılar
Rüveyda Aslantepe (Helvacı) ile Gülden Çamlıyurt ve Nimet Helvacı
arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece
verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davalılar tarafından
istenilmekle, duruşma için tayin olunan bugün temyiz edenler vekili Av.Atilla
Sezer geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenlerin konuşması
dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
bırakılması uygun görüldü. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp
düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre
aşağıdaki bendin kapsımı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Murisin MK.507.maddesinde sayılan sağlar arası tasarruflarıda ölüme
bağlı teberrular gibi tenkise tabidir. "Mahfuz hisseli müteaddit mirasçılara
ölüme bağlı tasarruf tariki ile yapılan ve tasarruf nisabını tecavüz eden
teberrular, bu mirasçılardan her birine mahfus hissesinden fazla düşen
miktarla mütenesip olarak tenkise tabidir." (M.K.503). Öte yandan "tenkis,
mahfuz hisse tamam oluncaya kadar evvel emirde ölüme bağlı tasarruflardan ve
kafi gelmediği takdirde en son tarihli olandan başlıyarak en evvel vaki olana
doğru çıkmak şartıyla, ölüme bağlı olmayan teberrular üzerinden icra edilir"
(M.K.512). Muris iskat şartları oluşmadıkça ve bu yöndeki iradesini
açıklamadıkça mahfuz hisseli mirasçısına saklı payını bırakmak zorundadır. Şu
halde murisin mahfuz hisseli mirascıya şu veya bu biçimde kazandırmalarını en
azından söz konusu mükellefiyetin yerine getirilmesi olarak değerlendirmek
gerekir. Açıklanan kurallar çerçevesinde murisin mahfuz hisseli mirascısına
sağlar arasında tasarrufu ile kazandırmalarında da MK.nun 503. madde yer alan
mahfuz hisseden fazla kazandırmanın tenkise esas alınması gerektiği hükmünün
uyğulanması zorunludur. Aksi uyğulama en son sağlar arası tasarrufla,
kazanmada bulunan mahfuz hisseli mirascı elinde bu payın da kalmamasına yol
açarki; hakkaniyet kuralları ile bağdaştırmak mümkün olmaz.
Bu yönler gözetilerek davalı Nimet'ten mahfuz hissesinden fazla
iktisabının alınması gerekli iken, en son tarihli olduğundan söz edilerek bu
davalının kazandığının tamamı alınarak davacıya verilmesi doğru
bulunmamıştır.
SONUÇ:Davalı Nimet'in temyiz itirazının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, ve duruşma için takdir olunan ikiyüzelli bin lira vekalet
ücretinin davıacıdan alınıp davalılara verilmesine 5.12.1991 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
İ.Yanıkömeroğlu N.K.Y.kaya T.Alp Ş.D.Kabukçuoğlu F.Kıbrıscıklı
|