 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1991/1187
K. 1991/1624
T. 8.2.1991
* TAHLİYE TAAHHÜDÜ
ÖZET : 4.10.1944 tarih ve 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, ilk
kira ilişkisi kurulmadan veya kurulurken alınan tahliye taahhütlerinin
serbest iradeye da-yanmaması nedeniyle geçersizliği kabul edilmiştir. Hiç
kuşkusuz kira ilişkisi kurulduktan, kiralanan taşınmaz kiracının kullanımına
geçtikten ve 6570 sayılı Kanunun kiracıyı koruyan hükümlerine tabi olduktan
sonra alınan tahliye taahhütleri geçerli olup 6570 sayılı Yasanın 7/a
mad-desinde de bu hal tahliye nedenlerinin başında yer almıştır.
Aynı gerekçe ile tevali eden sözleşmelerle alınan tahliye taahhütlerinin de
geçerliliği 3.11.1980 gün, 2/3 ve yine 4.11.1985 gün, 2/7 sayılı İçtihadı
Birleştirme Kararlarının gerekçelerinde kabul edilmek suretiyle bu konudaki
tereddütler giderilmiş ve o tarihlerden itibaren uygulamalarda bir süreklilik
ve istikrar sağlanmıştır.
(6570 s. GKK. m. 7/a) (YİBK., 4.10.1944 gün ve 15-20/28 s.) (YİBK.,
3.11.1980 gün ve 3/2 s.)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yazılı taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacılar vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Davacılar; 1.1.1989 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesinin özel
şartına göre alınan tahliye taahhüdüne istinaden taşınmazın tahliyesini
istemişlerdir.
Davalılar, bu taahhüdün ilk sözleşme ile alındığını ve serbest irade mahsulü
olmadığını ileri sürerek davanın reddine ileri sürmüşlerdir.
Gerçekten; 4.10.1944 tarih, 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre
ilk kira ilişkisi kurulmadan veya kurulurken alınan tahliye taahhütlerinin
serbest iradeye dayanmaması nedeniyle geçersizliği kabul edilmiştir. Hiç
kuşkusuz kira ilişkisi kurulduktan, kiralanan taşınmaz kiracının kullanımına
geçtikten ve 6570 sayılı Kanunun kiracıyı koruyan hükümlerine tabii olduktan
sonra alınan tahliye taahhütleri geçerli olup 6570 sayılı Yasanın 7/a
maddesinde de bu hal tahliye nedenlerinin başında yer almıştır. Aynı gerekçe
ile tevali eden sözleşmelerle alınan tahliye taahhütlerinin de geçerliliği
3.11.1980 gün, 2/3 ve yine 4.11.1985 gün, 2/7 sayılı İçtihadı Birleştirme
Kararlarının gerekçelerinde kabul edilmek suretiyle bu konudaki tereddütler
giderilmiş ve o tarihlerden itibaren uygulamalarda bir süreklilik ve istikrar
sağlanmıştır.
Davalılardan Hüseyin ile ilk kira sözleşmesi 1.1.1981 tarihinde bir yıllık
olarak kurulmuş ondan sonra bu ilişki 6570 sayılı Yasanın 11. maddesine göre
seneden seneye yenilenmek suretiyle sürdürülürken, taşınmaz bir ara Hüseyin
tarafından oğlu Faruk'a devredilmiş ve bu devir davacılar tarafından kabul
edilmiş ve 1.1.1989 tarihli kira sözleşmeside yine taşınmaz davalı Hüseyin'in
kullanımı ve dolayısıyla 6570 sayılı Yasanın himayesi altında iken boşaltılıp
davacıya teslim edilmeden yenilenen sözleşmede Faruk'ta birlikte kiracı
olarak gösterilmiştir. Bu sözleşme davalı Hüseyin için yeni bir sözleşme
sayılamayacağı gibi, Faruk için de serbest iradeyi ortadan kaldıracak yeni
bir ilişki sayılamaz. Bu nedenlerle 1.1.1989 tarihli sözleşme ile alınan
taahhüde itibar edilip İİK.nun 272. maddesine göre süresinde kullanılan takip
sebebiyle tahliyeye karar vermek gerekirken aksi düşünce ile davanın reddi
usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulması icabetmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi gereğince hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 8.2.1991 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
|