 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
91/11811 91/13318
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Mahkeme davayı kabul etmiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılar davalı tarafından verildiğini iddia ettikleri tahliye
taahhüdüne dayalı olarak icra dairesine başvurdukları halde bu takibe itiraz
etmesi sebebiyle bundan sonuç alamayınca açtıkları iş bu dava ile taşınmazın
tahliyesini istemişlerdir.
Davalı öteden beri süresindeki icra takibinin mirascılardan biri
tarafından yapıldığını taahhüdün murise karşı verildiği ve bu icra takibinin
İ.İ.K. 272. maddesindeki bir aylık süreyi kesemeyeceğini savunmuştur.
Gerçekten tahliye taahhüdün davacıların müşterek murisine verilmiş
ölümü üzerine bir aylık süre içerisinde açılan icra takibinin
iştirakçilerinden biri tarafından yapıldığı ayrıca davacının bütün
mirasçıların muvafakatı ile açıldığı görülmüştür.
İcra İflas Kanunun 272. maddesine göre tahliyeyi içeren icra
takiplerinin kira süresini takip eden bir ay içerisinde yapılması
öngörülmüştür. Böyle bir durumda murisin ölümü üzerine mirasçılardan
birisinin yaptığı icra takibinin sözü geçen yasa hükmündeki bir aylık süreyi
kesip kesmeyeceği uyuşmazlık konusu olmaktadır.
M.K. Hükümlerine göre murise ait hak ve Borçlar mirascılarına iştirak
halinde intikal eder. Yine aynı yasanın 630. maddesine göre bu mülkiyet
sisteminde tasarrufların elbirliği ile yapılması gerekir. İştirak devam
ettiği müddetce taksim ve şayi cüzde tasarruf mümkün değildir. Bu nedenle
iştirak halindeki mülkiyette ortaklardan birisinin süresinde icra takibi
açması yasanın öngördüğü bir aylık süreyi kesici nitelikte ve akdin
yenilenmesini önleyici nitelikte değildir. Sonradan açılan davada diğer
mirascıların bu davaya muvafakatlarının sağlanması veya birlikte dava
açılması takip ehliyetsizliğini ortadan kaldırmaz.
Bu hukuki durum nazara alınmadan yazılı şekilde iptal ve tahliye
kararı verilmesi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan
temyiz harcının temyiz edene iadesine 4.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye üye Üye
A.Berksun N.Fadıllıoğlu S.Tükenmez Ş.K.Erol M.Tunaboylu
|