 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1991/11563
K. 1992/4851
T. 30.4.1992
* HİZMET TESBİTİ
ÖZET : Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi olup, maddenin
öngördüğü hizmet tesibitine yönelik bu tür davalar kamu düzenini
ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlık ve özenle yürütülmesi
icabettiği, Yargıtay'ın ve giderek Onuncu Hukuk Dairesi'nin içtihadı
gereğidir.
Özel bir maden işletmecisi olan davalı işveren tarafından 1500 metre derinliğe
inilmesinin gerektiği maliyet ile oradan çıkarılan kömürün satış fiyatı
karşılaştırılarak ve işyerinden bu derinliklerde üretim yapılmasını mümkün
kılan olanak ve tesisat bulunup bulunmadığı incelenerek tanığın sözlerindeki
inandırıcılık payı da araştırılmalı dava dilekçesine göre, çalışmalar
31.12.1987 tarihinde sona ermiş olmasına karşın 12.12.1990 gününde dinlenmiş
olan tanıkların bugüne kadar çalışmadan sözetmeleriyle ortaya çıkan çelişki
üzerinde durulup sonuca göre karar verilmelidir.
(506 s. SSK. m. 79/8)
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.1.1979-31.12.1987 tarihleri
arasında yeraltı işçisi olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu avukatı tarafından temyiz
edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi olup, maddenin
öngördüğü hizmet tesbitine yönelik bu tür davalar kamu düzenini
ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi
icabettiği, Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin içtihadı gereğidir. Mahkemece,
yalnızca tanık sözlerine ve aslında davaya bir çözüm getirmeyen bilirkişi
raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş, tanık sözlerinin diğer deliller
karşısında değeri ve kendi içerisinde inandırıcılığı üzerinde durulmamıştır.
Gerçekten, aradan 30 yıl geçmiş bulunmasına karşın, davacının 20.2.1961
tarihinde işe girdiğini nasıl olupda günü gününe hatırlayabildikleri
tanıklardan sorulmamıştır. Dosyadaki belgelere göre, işveren, davacının
20.1.1961 gününde çalışmaya başladığını Kurum'a verdiği işe giriş
bildirgesiyle bildirdiği gibi o yıl için 46 gün çalıştığını da ayrıca
bildirmiştir. Bu bildirimler 1962 yılında 120, 1963 yılında 7, 1969 yılında
268 günlük bildirimler izlemektedir. Bu durum gözönünde tutulunca, işverenin
işyerindeki çalışmaları Kurum'a bildirdiği anlaşılmaktadır. Başka bir
anlatımla, davacının 4 yıllık bildirilmiş olduğu halde davacı yönüden bu
bildirilen 1967 yılından sonra kesilmesinin, çalışmanın yokluğundan
kaynaklanıp kaynaklanmadığı yönü üzerinde durulmalıdır. Bundan başka, tanık
Resül 1500 metre derinlikte çalışıldığını bildirmiştir. Özel bir maden
işletmecisi olan davalı işveren tarafından 1500 metre derinliğe inilmesinin
gerektirdiği maliyet ile oradan çıkarılan kömürün satış fiyatı
karşılaştırılarak ve işyerinden bu derinliklerde üretim yapılmasını mümkün
kılan olanak ve tesisat bulunup bulunmadığı incelenerek tanığın sözlerindeki
inandırıcılık payı da araştırılması, dava dilekçesine göre, çalışmalar
31.12.1987 tarihinde sona ermiş olmasına karşın 12.12.1990 gününde dinlenmiş
olan tanıkların bugüne kadar çalışmadan sözetmeleriyle ortaya çıkan çelişki
üzerinde durulmalıdır.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve eksik inceleme sonucu verilmiş olan hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
30.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|