 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1991/11278
K. 1994/1623
T. 24.2.1994
* KADASTRO TESBİTİ
* 766 SAYILI TAPULAMA KANUNU
* 2613 SAYILI KANUN
* 3402 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 5. MADDESİ
ÖZET : Kadastro davalarında uygulanması gereken prosedür, tutanağın askıya
çıkarıldığı günde yürürlükte olan yasa hükümlerine göre belirlenmeyip tesbit
gününde yürürlükte bulunan yasadaki usul ve esaslar uygulanır.
(3402 s. Kadastro K. geçici m. 5)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında 336 parsel sayılı, 3300 m2.; 1791 parsel sayılı, 2883 m2.;
1503 parsel sayılı, 3366 m2. yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydına,
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, miras hakkına, paylaşmaya dayanılarak
Recep adına tesbit edilmiştir. İtirazı, kadastro komisyonu tarafından
reddedilen davacı İsmail, miras hakkına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece;
davanın reddine, parsellerin Recep adına tesciline karar verilmiş; hüküm,
davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; tutanağın 3402 sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğe girmesinden
sonra askıya çıkarıldığı, askı ilan süresi içinde doğrudan mahkemeye dava
açılmadığı ve bu nedenle tutanağın kesinleştiği kabul edilerek, komisyon
kararının iptaline ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kadastro
tesbiti, 766 sayılı Tapulama Kanununun yürürlükte bulunduğu dönemde;
23.10.1986 gününde askı ilanları ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğe
girmesinden sonra yapılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 5.
maddesi; "bu kanun yürürlüğe girmeden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun
hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar
komisyonlarda bu kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır, tebligat ve ilanlar
766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır" denilmektedir. Kanunkoyucu
açıkca Kadastro Kanununun yürürlüğe girmeden önce yapılan tesbitlere ilişkin
itirazlarının ilgili komisyonlarda incelenmesini öngörmüştür. Bu husus geçici
5. maddede; "komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar" olarak
belirtilmiştir. "Edecek" kelimesi ile ileriye yönelik itirazların amaçlandığı
anlaşılmaktadır. Tebligat ve ilanların 766 ve 2613 sayılı Kanunlara göre
yapılacağına ilişkin hükümlerde süreler tebliğinden itibaren başlayacağı ve
kanunun yürürlüğe girmesinden sonra önceki tesbitlerde usul yönünden eski
hükümlerin uygulanacağını göstermektedir. Mahkemece, geçici 5. maddeye yanlış
anlam verilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Komisyon
kararına karşı davacı tarafından yasal süresinde dava açıldığına göre
tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm delillerin toplanarak
uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekir. Davacının temyiz itirazları bu
nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 24.2.1994
gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* Konu ile ilgili 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinde; "... bu kanun
yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş
komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazlar bu komisyonlarda bu kanun
hükümlerine göre sonuçlandırılır..." denilmektedir. 766 ve 2613 sayılı
Kanunlara göre yapılan ve ilan edilen tesbitlere karşı yapılacak itirazlar
komisyonlarca incelenmekte idi. 3402 sayılı Kanunla komisyon incelemesi
kaldırılmış, bir aylık süre içinde doğrudan doğruya mahkemeye dava açılması
öngörülmüştür.
Geçici madde, geçiş dönemine ait itirazların incelenmesi konusunu
düzenlemektedir. 3402 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 12.10.1987
tarihinden önce komisyonlara intikal etmiş itirazların 766 ve 2613 sayılı
Kanunlara göre kurulmuş komisyonlarca inceleneceği kuşkusuzdur. Bu konuda
çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Tartışma... EDECEK İTİRAZLAR...
sözlerinin yorumunda çıkmaktadır. Çoğunluk bir bakıma tesbitler 3402 sayılı
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış ise ilanlar hangi tarihte
yapılırsa yapılsın itirazların komisyonca inceleneceği görüşündedir. Örneğin,
tesbit 1985 yılında yapıldığı halde ilan 1994 yılında yapılsa dahi
incelemenin 766 ve 2613 sayılı Kanunlara göre kurulan komisyonlarca
yapılacağı düşünülmektedir. Oysa, kanunkoyucunun amacı bu olsaydı geçici
maddede açıkca; (3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan
tesbitlere ilişkin itirazlar) deyimi kullanılırdı. Maddede yazılı İNTİKAL
EDECEK İTİRAZLAR sözlerinden şunun anlaşılması gerekir: Bilindiği gibi askı
ilan süresi bir aydır. Örneğin, 15.9.1987 tarihinde yapılan ilanda 30 günlük
süre 15.10.1987 tarihinde, 20.9.1987 tarihinde yapılan ilanda 30 günlük süre
20.10.1987 tarihinde sona erecektir. Her iki halde süre 3402 sayılı Kanunun
yürürlük tarihi olan 12.10.1987 tarihinden sonra dolmaktadır. Kanunkoyucu bu
durumlarda incelemenin komisyonlarca yapılmasını öngörmüştür. O halde,
maddedeki intikal edecek itirazlar sözünden 3402 sayılı Kanunun yürürlük
tarihi olan 12.10.1987 tarihinden önce ve 11.10.1987 gününe kadar yapılacak
ilan nedeniyle 30 günlük süre 3402 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra
dolsa dahi ilan 12.10.1987 tarihinden önce yapılmış olmak kaydıyla
itirazların komisyonlarca incelenmesi öngörülmüştür. Olayımızda ise ilan,
3402 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden çok sonra 19.12.1987 ile 28.1.1988
tarihleri arasında yapılmıştır. Bu durumda, itiraz halinde doğrudan doğruya
mahkemeye dava açılmalıdır. Komisyonun inceleme yetkisi yoktur. Mahkemece,
geçici 5. maddenin bu şekilde yorumlanması ve süresinde dava açılmadığından
tutanağın kesinleştiğinden sözedilerek görevsizlik kararı verilmesi yerinde
olup hükmün o n a n m a s ı gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluk
görüşüne katılmıyorum.
Gazi ARIKAN
Üye
|