 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1991/1-99
K. 1991/121
T. 8.4.1991
* TEMYİZ İSTEMİ
* TEMYİZ SÜRESİ
* TEMYİZ DİLEKÇESİ
ÖZET : Temyiz davası açılabilmesi için gerekli istek koşulu, öngörülen bir
haftalık süre koşulu geçirildikten sonra yapıldığından, yerel mahkemenin;
CMUK.nun 315/1. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ilişkin
müteferrik kararı yerindedir.
Aynı Yasanın 315/2. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ilişkin
kararın onanmasına karar verilmelidir.
(1412 s. CMUK. m. 315/1-2)
Faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek suçundan sanık Bayram Ali
hakkındaki davada, sanığın eyleminin katil kastı ile olmayan etkili eylem
sonucu ölüme neden olmak suçunu oluşturduğunu kabul eden Akhisar Ağır Ceza
Mahkemesi'nce, TCY.nın 452/1, 51/1, 59. maddesi uyarınca beş yıl ağır hapis
cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 5.6.1990 gün ve 60-83 sayılı hüküm,
sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Birinci Ceza
Dairesi'nce 18.10.1990 gün ve 2380/2540 sayı ile;
(TCY.nın 452/2. maddesi yerine 452/1. maddesi ile uygulama yapılması)
isabetsizliğinden bozulmuş,
Yerel Mahkeme ise, 4.12.1990 gün ve 168-165 sayı ile; karar yerinde yazılı
gerekçe ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm, sanık müdafii tarafından verilen dilekçe ile temyiz edilmiş, Yerel
Mahkeme 12.12.1990 günlü müteferrik kararı ile temyiz dilekçesinin reddine
karar verilmiştir.
Bu kararla, direnme kararı sanık müdafii tarafından 13.12.1990 günlü dilekçe
ile temyiz edildiğinden, dosya C. Başsavcılığı'nın, "12.12.1990 günlü karara
karşı temyiz bulunmadığından dosyanın incelenmeksizin iadesi" istekli
25.1.1991 gün ve 3765 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkeme, 4.12.1990 günlü direnme kararını sanık ve müdafilerinin yüzüne
karşı tefhim etmiş, bu karar sanık müdafii, tarafından 12.12.1990 tarihinde
temyiz edilmiş Yerel Mahkeme, 12.12.1990 günlü müteferrik kararı ile temyiz
davasının yasal süreden sonra açıldığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin
REDDİNE karar vermiştir.
Bunun üzerine sanık müdafii 13.12.1990 günlü dilekçesi ile Yerel Mahkemenin
esasa ilişkin direnme kararı ile temyiz dilekçesinin reddine ilişkin
müteferrik kararını temyiz etmiştir.
Temyiz davasının açılma koşulları Ceza Yargılama Yasasının 310. maddesinde
düzenlenmiştir. Maddede, "Temyiz talebi, hükmün tefhiminden bir hafta içinde
hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine yapılacak
beyanla olur, beyan tutanağa geçerilir ve tutanak hakime tasdik ettirilir.
Hükmün tefhimi sanığın yokluğunda olmuşsa bu süre tebliğ tarihinden başlar"
hükmü yer almaktadır. Buna göre, temyiz davası açılabilmesi iki koşula
bağlanmıştır.
a- İstem Koşulu: Temyiz yoluna başvurmak temyiz davası açmaktır. Mahkemelerin
verdikleri hükümlere karşı temyiz davası açılabilmesi için, hükmü veren
mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek üzere tutanak
yazıcısına beyanda bulunulması gerekir. Bunun tek istisnası Ceza Yargılama
Yasasının 305/1. maddesinde düzenlenmiştir. Onbeş sene ve ondan yukarı
hürriyeti bağlayıcı cezalar ile ölüm cezalarına ait hükümler kendiliğinden
temyize tabi olup, bunlarda istek koşulu aranmaz.
b- Süre Koşulu: Hükmün tefhimi tarihinden başlayarak bir hafta içinde temyiz
davasının açılması gerekir. Hüküm, sanık ve müdafiinin yokluğunda tefhim
edilmişse, bir haftalık süre tebliğ tarihinden işlemeye başlar, ancak tefhim
veya tebliğ günü bir haftalık sürenin hesabında gözönüne alınmayacağı gibi,
son gün resmi tatile rastlarsa süre ertesi gün çalışma saatleri bitiminde
sonra erer.
Bu açıklamalardan sonra inceleme konusu olaya bakıldığında; Yerel Mahkeme
4.12.1990 Salı günü sanık ve müdafiinin yüzüne karşı direnme kararı vermiş,
bu karar 12.12.1990 Çarşamba gününde sanık müdafii tarafından temyiz
edilmiştir. Ceza Yargılama Yasasının öngördüğü bir haftalık süre, resmi tatil
olmayan 11.12.1990 günü mesai bitimi dolmuş olup, temyiz süresinin
geçirildiği ve sanığa tayin edilen cezanın miktarına göre kendiliğinden
temyize tabi olmadığı da anlaşılmaktadır. O halde, temyiz davası açılabilmesi
için gerekli istek koşulu, öngörülen bir haftalık süre koşulu geçirildikten
sonra yapıldığından, Yerel Mahkemenin, Ceza Yargılama Yasasının 315/1.
maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 12.12.1990 günlü
müteferrik kararı yerindedir. Ceza Yargılama Yasasının 315/2. maddesi
uyarınca temyiz dilekçesinin reddine dair kararın onanmasına karar
verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, sanık müdafiinin temyiz itirazı ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden reddiyle, usul ve yasaya uygun
bulunan Yerel Mahkemenin, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin müteferrik
kararın (ONANMASINA), 8.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|