Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
     Sayı

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I 

Esas       Karar  
91/1-670   92/54      	 

	Özet:İştirak halinde mülkiyet rejimine tabi taşınmazlarla ilgili
 olarak iştirakçilerin biri tarafından dava açılabilirse de dava ancak tüm
 mirasçıların davaya katılması yada muvafakatlarının sağlanması yahut terekeye
 tayin edilecek bir mümessil aracılığı ile yürütülebilir.
	Hukuk sistemimizde miras ölenin Milli Hukukuna tabi kılınmış ancak
 taşınmaz mallar hakkında Türk hukukunun uygulanması esası benimsenmiştir.
	Bir yabancı gerçek kişinin Türkiye'de taşınmaz mal edinebilmesi kendi
 ülkesinde bu hakkın Türk vatandaşlarına sağlanması karşılığına bağlıdır.
	Uygulamada karşılıklılık ise sadece yasal olanak sağlamak şeklinde
 düşünülmemekte fiilen bu imkanın verilmesi biçiminde anlaşılmaktadır.
	Bu durumda akit ülke vatandaşlarına davalarda adli yardım sağlamayı
 amaçlayan Lahey sözleşmesine Türkiye ve Yugoslavya'nın da taraf olması
 yukarıda değinilen şekilde karşılıklığın varlığını kabule yeterli görülemez.

	Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan
 yargılama sonunda İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne
 dair verilen 13.2.1989 gün ve 1986/377-1989/95 sayılı kararın incelenmesi
 taraf vekillerince istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.5.1990
 gün ve 3267-6419 sayılı ilamı (... Davadaki istek iptal ve miras bırakan
 adına tescil diğer bir deyişle taşınmazın terekeye iadesi şeklinde açıklanmış
 olmasına ve olayda dava dışı mirasçılardan vekalet (onay alınmak suretiyle de
 terekenin tümüyle temsili sağlanmış bulunmasına karşın davacıların miras
 payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan
 davacıların yabancı uyruklu bulundukları ve yabancı uyruklu kişilerin bir
 Türk vatandaşına mirasçı olabilmelerinin karşılıklı (mütekabiliyet) esasına
 bağlı olduğu gözetilmeden ve belirtilen esas (ilke) çerçevesinde soruşturma
 yapılmadan sonuca gidilmesi de doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya
 yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki
 kararda direnilmiştir.

	 	HUKUK GENEL KURULU KARARI

	Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği
 anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
	Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
	Yerel mahkeme ile özel daire arasında davalı adına oluşan tapu
 kaydının iptali gerektiği hususunda görüş ayrılığı mevcut değildir.
 Uyuşmazlık dava ve talebin niteliğine göre hükmün kuruluş biçimi ile
 mütekabiliyet (karşılıklılık) esasının uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
	Davacılar, Yugoslav uyrukludur. Türk tabiyetindeki murislerince vekil
 aracılığıyla davalıya yapılan temlikin iptalini ve taşınmaz tapu kaydının
 muris adına tescilini istemişlerdir. Diğer bir deyişle çekişmeli yerin
 terekeye iadesini talep etmişlerdir.
	Miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi iştirak halinde
 mülkiyet üzeredir. Bu tür mülkiyet rejimine tabi taşınmazlarla ilgili olarak
 iştirakçilerin biri tarafından dava açılabilirse de ancak tüm mirasçıların
 davaya katılması yada muvafakatlarının sağlanması yahut terekeye tayin
 edilecek bir mümessil aracılığı ile yütürülebilir (MK. md. 581) Temyize konu
 davada da davacılar dışındaki 7 mirasçı gönderdikleri vekaletnamelerle davaya
 katılmışlar bu suretle yasanın öngördüğü birliktelik sağlanmıştır.
	Hal böyle olunca yerel mahkemenin davada taraf olmayanlar yararına pay
 verilmek suretiyle hüküm kurulmasının adil olmayacağı düşüncesi doğru
 değildir.
	Mütekabiliyet esasının uygulanma tarzına dair uyuşmazlığa gelince;
 mahkemece sonuçta yabancı uyruklu olan davacılara pay verilmek suretiyle mülk
 edinme olanağı sağlayan karardan önce karşılıklılık esasının gözetilmesi ve
 bu yolda soruşturma yapılması gereğine değinen daire bozmasına karşı Lahey
 sözleşmesine Türkiye ve Yugoslavya'nın taraf olduğundan bahisle bozma gibi
 araştırmanın gereksizliği ileri sürülerek direnilmiştir.
	Hukuk sistemimizde miras ölenin milli hukukuna tabi kılınmış ancak
 taşınmaz mallar hakkında Türk Hukukunun uygulanması esası benimsenmiştir.
 2675 sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanunun 22 ve
 30. maddeleri bu esasları düzenlemiştir.
	Yabancıların Türkiye'de taşınmaz mal edinmeleri hakkındaki yasal
 düzenleme ise 2644 sayılı tapu kanununun 35. maddesi ile yapılmıştır. Anılan
 yasa hükmüne göre tahdidi mutazammın hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı
 olmak şartıyla yabancı hakiki şahısların Türkiye'de gayrımenkul malları
 temellük ve tevaris edebilmeleri öngörülmüştür.
	Yasadaki en önemli unsur karşılıklılık esasıdır. Yani bir yabancı
 gerçek kişinin Türkiye'de taşınmaz mal edinebilmesi kendi ülkesinde bu hakkın
 Türk vatandaşlarına sağlanması karşılığına bağlıdır. Bu hal devletin
 hükümranlık hakkının doğal sonucudur.
	Uygulamada karşılıklılık ise sadece yasal olanak sağlamak şeklinde
 düşünülmemekte fiilen bu imkanın verilmesi biçiminde anlaşılmaktadır. Bu
 durumda akit ülke vatandaşlarına davalarda adli yardım sağlamayı amaçlayan
 Lahey sözleşmesine Türkiye ve Yugoslavya'nın da taraf olmsı yukarıda
 değinilen şekilde karşılıklılığın varlığını kabule yeterli görülemez.
	O halde Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına
 uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu
 nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
	SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
 kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı
 BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 12.2.1992
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini