 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/9303
K. 1990/12364
T. 20.11.1990
* CEZAİ ŞART
ÖZET : Cezai şart; sadece aktin icrasına başlandıktan sonra yerine
getirilmemesi hali için öngörülmüş olmayıp, icrasına başlanılmadan önce fesih
halini de kapsamaktadır. Bu itibarla, davacı sözleşmeye dayanarak cezai
şartın uygulanmasını isteyebilir.
(818 s. BK. m. 158)
Taraflar arasındaki cezai şartın ödetilmesi davasının ilamda yazılı nedenlerle
reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi
davacı avukatınca istenilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü:
Davacı gazete ile davalı arasında 1.1.1990 ile 1.1.1991 tarihleri arası için 1
yıllık sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşmeye göre davalı, davacı gazetede
işveren tarafından basılıp yayınlanan mevkuteler ile ilgili olarak
araştırmalar röportajlar yapmayı, haber yazılar ve makaleler yazmayı kabul
etmiştir.
Sözleşmenin 6. maddesiyle de, taraflardan herhangi birisi bu sözleşmeyi
süresinin sona ereceği 1 Ocak 1991 tarihinden önce herhangi bir haklı neden
olmaksızın feshettiği takdirde diğer tarafa 100.000.000 TL. cezai şart
ödenmesi öngörülmüştür.
Davalı, sözleşmenin yürürlük süresinin başlangıcından 5 gün önce, 26.12.1989
tarihinde noter aracılığıyla davacıya gönderdiği mektup ile, çalışmakta
olduğu gazeteye bağlılığı nedeniyle ayrılamayacağını bildirmiştir.
Davacı,bu dava ile sözleşmedeki cezai şartı istemektedir.
Mahkeme, sözleşmenin icrasına henüz başlanmadığından cezai şart istenemeyeceği
görüşüyle isteği reddetmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirki, tarafların serbest iradeleriyle bir sözleşme
yapılmıştır. Böylece, aralarında hizmet akti kurulmuştur. Bu akit tarafları
bağlar. Buna göre, davalının sözleşmenin başlangıç tarihinde işyerinde
çalışmaya başlaması gerekmektedir. Bunun yerine getirilmemesi, diğer bir
ifade ile aktin icra edilmemesi, akte aykırılık teşkil eder. Bu aykırılığın
oluşması için aktin fiilen icrasına başlanması şart değildir. İcrasına
başlanmadan önce aktin yerine getirilemeyeceğinin bildirilmesi de aynı sonucu
doğurur.
Sözleşmenin 6. maddesinin ifadesinden de bu sonuca varmak gerekir. Zira, cezai
şart sadece aktin icrasına başlandıktan sonra yerine getirilmemesi hali için
öngörülmüş olmayıp, icrasına başlanmadan önce fesih halini de kapsamaktadır.
Böyle olunca, davacı sözleşmeye dayanarak cezai şart isteyebilir. Davalının
sözleşme başlamadan önce akti feshetmiş olması ancak cezai şart miktarının
takdirinde gözönünde tutalabilir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm tesisi isabetsiz olup
bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenle (BOZULMASINA),
davacı yararına takdir edilen 100.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı
tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
20.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|