 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1990/850
K. 1992/17812
T. 17.9.1992
* KADASTRO TESBİTİ
* KEŞİF
ÖZET : Keşifte yapılacak incelemenin hangi konuyla ilgili olduğunun
belirtilmesi zorunludur. Niçin keşif yapılacağı belirtilmeksizin davacı
taraftan keşif giderlerinin istenmesi ve bu giderlerin karşılanmadığından söz
edilerek toplanmış olan diğer deliller tartışılmaksızın sırf ara kararının
yerine getirilmemesinden dolayı davanın reddi cihetine gidilmesinde isabet
bulunmamaktadır.
(1086 s. HUMK. m. 363) (3402 s. Kadastro K. m. 36)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün,
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin yasal süresinde olduğu
anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Dava ve temyiz konusu; 299 parsel sayılı 7500 m2., 300 parsel sayılı 3150 m2.,
306 parsel sayılı 5200 m2., 356 parsel sayılı 4000 m2., 547 parsel sayılı
4300 m2., 671 parsel sayılı 3200 m2. 786 parsel sayılı 8400 m2., 846 parsel
sayılı 3950 m2. 899 parsel sayılı 1950 m2., 1335 parsel sayılı 4500 m2.,
yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydına, miras yoluyla gelen hakka,
paylaşmaya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak; 2517 parsel
sayılı 132 m2., 3251 parsel sayılı 172 m2., 3256 parsel sayılı 760 m2.
yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliğine ve paylaşmaya dayanılarak davalı Süleyman adına tesbit
edilmiştir. İtirazı, komisyonca reddedilen davacı Mehmet, dava konusu
taşınmazlarda payı bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece;
davanın reddine, dava konusu taşınmazların davalı Süleyman adına tapuya
tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı Süleyman'dan miras
yolu ile intikal ettiği yönünde aralarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı
Mehmet, taşınmazlardaki annesi Meryem'in hissesinin 15.5.1967 günlü ve 3076
yevmiye numaralı noter senedi ile kendisine satıldığını, davalı ise,
Meryem'in taşınmazlardaki payını daha önce 3.12.1938 günlü adi senetle
kendisine sattığını ileri sürmüşlerdir. Söz konusu senetlerin dava konusu
taşınmazlarla ilgili olduğu yönünde uyuşmazlık çıkmamıştır. Şu hale göre,
davacının dayandığı delil yönünden keşif yapılması zorunlu değildir.
Davalının dayandığı adi senedin sıhhati yönünden inceleme ve araştırma
yapılmasının gerekli olduğunun kabulü halinde ise bu konuda yapılacak
inceleme ve araştırma giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerekir. Diğer
taraftan, 6.2.1989 günlü ara kararında keşfin ne amaçla yapılacağı da
belirtilmemiştir. Ara kararlarının açık ve seçik olması, keşifte yapılacak
incelemenin hangi konuyla ilgili olduğunun belirtilmesi zorunludur. Niçin
keşif yapılacağı belirtilmeksizin davacı taraftan keşif giderlerinin
istenmesi ve bu giderlerin karşılanmadığından söz edilerek toplanmış olan
diğer deliller tartışılmaksızın sırf ara kararının yerine getirilmemesinden
dolayı davanın reddi cihetine gidilmesinde de isabet bulunmamaktadır. O
halde, davacının dayanmış olduğu senedin noterce düzenlenmiş olduğu gözönünde
tutularak delillerin bu çerçeve içinde değerlendirilmesi, davalının dayandığı
senet yönünden mahkemece inceleme yapılması gerekli görüldüğü takdirde o
konuyla ilgili olarak toplanacak deliller yönünden yargılama gideri gerekli
olduğu takdirde bu giderlerin davalıya yükletilmesinin düşünülmesi, ondan
sonra toplanmış ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna uygun bir
hüküm kurulması gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın reddine karar
verilmesi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 17.9.1992 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|