Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
   YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ

Esas        Karar
90/8263     90/13723
	

	 	 	
	Özet  :Tam kusurlu eş boşanma elde edemez. - l34/son uygulama şartı
	Temyiz Eden :Davalı

       Taraflar arasındaki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli
 mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
 düşünüldü.
	1- M.K.na 3444 sayılı kanunla eklenen geçici l.madde uyarınca
 boşanmaya karar verilebilmesi için davanın o kanunun yürürlüğe girdiği günü
 takip eden 6 ayın sonuna rastlayan l4.ll.l988 gününe kadar açılmış olması
 gerekir. Bu yön gözetilmeden tarafların 5 yıldan fazla bir zamandan beri ayrı
 yaşadıklarından söz ederek boşanmaya karar verilmesi kanuna aykırıdır.
	2- Davacının M.K.nun 3444 sayılı kanunla değişik l34/son maddesinde
 yararlanması için daha önce açılmış ve redle sonuçlanmış bir davanın
 bulunması ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıldır fiili ayrılığın
 devam etmekte bulunması gerekir. Olayda bu unsurların 
oluşmadığının düşünülmemesi doğru değildir.
	3- Bilindiği gibi genel boşanma nedeniyle ilgili Medeni Kanunun
 l34.maddesinin eski şeklinde (ifadesinde) şiddetli geçimsizliğe ilişkin
 boşanma davası ilke (unsur) olarak doğrudan kusura dayanmıyor görünsede
 ikinci fıkrası ile dava hakkını kusuru olmayan yada daha az olan tarafa
 tanımak suretiyle kusuru gizli bir unsur haline getirmiştir. Nitekim ilk
 bakışta dava hakkına yönelik görünsede söz konusu l34.maddedin eski biçiminde
 kusura ilişkin hükmün böylesine katı bir tarzda uygulanması şikayetlerin odak
 noktasını teşkil etmiştir. (3444 sayılı kanunun hükümet tasarısı 4.madde
 gerekcesi) İşte bu ve benzer düşüncelerle 3444 sayılı kanun M.K.nun 134
 maddesini değiştirirken kusur meselesinden doğan güçlüğü önemli ölçüde
 hafifletmiş kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz bir biçimde
 sarsılmasına önem vermiş özetle kusurlu eşede dava açma hakkı tanınmıştır. 
	Ne varki, bu değişikliği tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve
 yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve
 değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi
 eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemiyeceği
 yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir
 düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya
 çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tara fın hiçbir eylem ve
 davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek
 derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış
 diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
      #	Öyle ise Medeni Kanunun 134.maddesine göre boşanmayı
 isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha
 fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya
 karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun
 belirlenmesi kaçınılmazdır.
	#Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden
  beklenmiyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne varki bu      
sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynak
lanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda
 açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda
 yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
	SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz
 peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar
 verildi.21.12.1990

BAŞKAN          ÜYE           ÜYE              ÜYE           ÜYE    
İ.Y.Oğlu     T.Alp       A.N.Tuncer         H.Dinç       İ.Demirkıran
              
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini