 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/8-361
K. 1991/9
T. 4.2.1991
* YAZILI EMİR YOLU
* KESİN HÜKÜM
ÖZET : Yazılı emir konusu yapılan uyuşmazlık konusu karar, dava zamanaşımı
nedeniyle davanın düşürülmesine ilşikin olup, sanıklardan 250 lira yargılama
giderinin alınmasına karar verilmiş ve yokluklarındaki bu karar sanıklara
tebliğ edilmemiştir.
Açıklanan karar kesin nitelik taşımamakta ve Yargıtay incelemesine açık
bulunmaktadır. Sanıkların aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmiş olmasına
göre, sanıkların en yararına karar niteliği taşımadığı da ortadadır. O halde
infaz yeteneği bulunan ve yargılama gideri açısından hukuken sonuç doğurmaya
elverişli bulunan bu kararı sanıkların temyiz edebilme olanakları bulunduğuna
göre, yokluklarında verilen bu kararın kesinleştiği söylenemez.
Kesin olmayan veya biçimsel gereği yerine getirilerek kesinleştirilmeyen ceza
mahkemesi kararlarına karşı olağanüstü yasa yolu olan yazılı emir yolu açık
değildir.
(1412 s. CMUK. m. 343, 305)
Cebir, şiddet kullanarak araziden yararlanmaya engel olmak suçundan sanıklar;
Abdurrahman, Ramazan, Yunus, Seyit ve Mehmet haklarındaki davanın zamanaşımı
nedeniyle TCY.nın 102/4. maddesi uyarınca düşürülmesine (ortadan
kaldırılmasına) ilişkin, (Diyarbakır İkinci Asliye Ceza Mahkemesi)nce
28.12.1988 gün ve 342-1202 sayı ile verilen hükme karşı, Adalet Bakanının
yazılı emri nedeniyle, Yargıtay C. Başsavcılığı'nca düzenlenen tebliğname
üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, 29.11.1990 gün ve
9487-10055 sayı ile;
(TCY.nın 107. maddesindeki hüküm karşısında, uyuşmazlık konusu olayda hükmün
uygulanmasının olanaklı bulunmadığı, aksi halde maddenin amacı dışına
çıkılacağı, mer'aya elatma davasında mahkemenin davayı sonuçlandırabilmesi
için, zamanaşımını gerçekleştirecek biçimde hukuk mahkemesindeki dava
sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, inceleyeceği hukuk mahkemesi
dosyasına, yapacağı soruşturma ve kendi gözlemi ile ulaşarak, suçun oluşup
oluşmadığının belirlenebileceği, beklenmesine karar verdiği takdirde,
zamanaşımının durmayacağı, nedeniyle yazılı emir isteminin reddine) karar
vermiş,
C. Başsavcılığı ise, 11.12.1990 gün ve 73 sayı ile; (TCY.nın 107. madesine
göre, 20.3.1987 günlü oturumda verilen bekleme kararının zamanaşımını
keseceği, bu itibarla zamanaşımı nedeniyle verilen davanın düşürülmesine
ilişkin kararın usul ve yasaya uygun bulunmadığı) görüşüyle itiraz etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Cebir ve şiddet kullanarak şikayetçinin taşınmazından yararlanmasına engel
olmak suçundan sanıklar hakkında açılan davada, Yerel Mahkeme dava zamanaşımı
süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine (ortadan kaldırılmasına)
250 lira yargılama giderinin sanıklardan tahsiline, sanıkların yokluklarında
karar vermiş ve bu hüküm sanıklara tebliğ edilmemiştir.
Bu karar hakkında yazılı emirle bozma isteğinde bulunulması üzerine dosyayı
inceleyen Özel Daire, yazılı emir istemini esastan inceleyerek reddine karar
vermiş; C. Başsavcılığı ise, Özel Daire kararının kaldırılarak hükmün yazılı
emir doğrultusunda bozulmasını istemiştir.
"Yazılı emir ile bozma", CYUY.nın 343. maddesinde düzenlenen; "Hakim
tarafından ve mahkemelerden verilen ve Yargıtay'ca tetkik edilmeksizin
kat'ileşen karar ve hükümlerde... Adalet Bakanı ..." tarafından gidilebilen
olağanüstü bir yasa yoludur.
Olağanüstü bir yasa yolu olan "yazılı emir ile bozma" yoluna başvurulabilmesi
için ilk koşul; Hakimlik ve mahkeme kararlarının, Yargıtay incelemesinden
geçmeden kesinleşmesi gerekliliğidir.
O halde kesin karar veya kesinleşen karar kavramları üzerinde durmak gerekir.
CYUY.nın 305. maddesinde; "Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz
edilebilir....
1- Üçyüzbin liraya kadar (bu miktar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2- Yukarı haddi bir milyon lirayı geçmeyen, para cezasını gerektiren suçlardan
dolayı verilen beraat hükümleri,
3- Bu kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler temyiz
olunamaz... Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde, Yargıtay'a
başvurulabilir" hükmü yer almaktadır.
Buna göre; kural olarak Ceza Mahkemelerinden verilen kararlar temyiz
olunabilmekle beraber; bu kuralın istisnasını;
a- Üçyüzbin liraya kadar (bu miktar dahil) para cezalarına ilişkin,
b- Üst sınırı bir milyon lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan
verilen beraate ilişkin,
c- Ceza Yargılama Usul Yasası, Türk Ceza Yasası ve sair yasalarda kesin olduğu
belirtilen hükümler) oluşturmaktadır. Bu nitelikleri taşımayan Ceza Mahkemesi
kararlarına karşı olağan yasa yolu olan Yargıtay incelemesi açıktır.
Yazılı emir konusu yapılan uyuşmazlık konusu karar, dava zamanaşımı nedeniyle
davanın düşürülmesine ilişkin olup, sanıklardan 250 lira yargılama giderinin
alınmasına karar verilmiş ve yokluklarındaki bu karar sanıklara tebliğ
edilmemiştir.
Açıklanan bu karar kesin nitelik taşımamakta ve Yargıtay incelemesine açık
bulunmaktadır. Sanıkların aleyhlerine yargılama giderine hükmolunmuş olmasına
göre, sanıkların en yararına karar niteliği taşımadığı da ortadadır. O halde
infaz yeteneği bulunan ve yargılama gideri açısından hukuken sonuç doğurmaya
elverişli bulunan bu kararı sanıkların temyiz edebilme olanakları bulunduğuna
göre, yokluklarında verilen bu kararın kesinleştiği söylenemez. Kesin olmayan
veya biçimsel gereği yerine getirilerek kesinleştirilmeyen Ceza Mahkemesi
kararlarına karşı olağanüstü Yasa yolu olan yazılı emir yolu açık değildir.
Bu itibarla uyuşmazlık konusu karar yazılı emir ile bozma konusu
yapılamayacağından açıklanan bu değişik gerekçe ile C. Başsavcılığı
itirazının kabulüyle, yazılı emir isteği üzerine, kararı esastan inceleyerek,
istemin reddine karar veren Özel Daire kararının kaldırılmasına, karar
verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı itirazının bu değişik
gerekçe ile kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına, dosyanın yerine
gönderilmek üzere C. Başsavcılığına tevdiine, 4.2.1991 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|