 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/8-328
K. 1990/310
T. 26.11.1990
* MAL BEYANINDA BULUNMAMAK
* VEKİLE TEBLİGAT
ÖZET : Mal beyanı suçlarında; vekile yapılan tebligat geçersiz olup, asili
bağlamadığından yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal beyanında
bulunma zorunlulukları yoktur.
(2004 s. İİK. m. 74)
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanıklar Leman, Zerrin ve Neşe'nin
beraatlerine ilişkin, (Gaziantep İcra Ceza Hakimliği)nden verilen 1.6.1990
gün ve 99/215 sayılı hüküm müşteki vekilinin temyizi üzerine Sekizinci Ceza
Dairesi'nce incelenerek, 6.11.1990 gün ve 7948-8993 sayı ile;
"Borçlu hükmi şahıs adına çıkarılan icra emrini tebellüğ eden vekilin takibe
dayanak yapılan ilamına göre umumi vekilleri olduğu ve tebligatın 7201 sayılı
Kanunun 12. maddesi uyarınca usulüne uygun ve geçerli bulunduğu gözetilmeden
yazılı gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizliğinden
bozulmuştur.
Bu karara karşı, 15.11.1990 ve 66 sayı ile itiraz yoluna başvuran C.
Başsavcılığı "Tebligat, ticaret siciline kayıtlı şirket temsilcileri olan
sanıklara değil şirketin vekiline yapılmıştır. Bu nedenle sanıkların mal
beyanında bulunma zorunlulukları yoktur.
Zira, mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat asili bağlamadığı gibi,
özel yetki verilmedikçe vekilin mal beyanında bulunması geçerli olamaz.
Vekilin yalan mal beyanından da sanıklar sorumlu tutulamaz" biçimindeki
açıklamalarla Özel daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün
onanmasını istemiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Müştekinin ilama dayalı alacağı için sanıkların temsile yetkili olduğu borçlu
A.Ş. aleyhine takip talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine düzenlenen ödeme
emrinin 30.1.1990 tarihinde şirket vekili Enver'e tebliğ edildiği, alacaklı
(müşteki) vekilinin "Tebligat vekile yapılmıştır. Bu nedenle şirket asile
tebligat yapılsın" şeklinde yeniden talepte bulunması üzerine bu kez borçlu
G............ İplik Fabrikaları Anonim Şirketi adına tekrar ödeme emri
çıkartıldığı ancak bu ödeme emrinin de şirkete değil, yine aynı avukata
ka-tibi marifetiyle tebliğ edildiği ve bu aşamadan sonra müşteki vekilinin
sanıklar hakkında şikayetçi olup cezalandırılmalarını istediği
anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında saptanan bu oluşta bir uyuşmazlık
yoktur. Uyuşmazlık, şirket vekiline yapılan tebligata dayanılarak şirketi
temsile yetkili sanıkların cezalandırılıp cezalandırılamayacaklarına
ilişkindir.
İncelenen olayda, ödeme emri şirketi temsile yetkili sanıklara değil şirket
vekiline yapılmıştır. Mal beyanı suçlarında vekile yapılan tebligat geçersiz
olup asili bağlamadığından yapılan bu tebligat nedeniyle sanıkların mal
beyanında bulunma zorunlulukları yoktur. Aksini kabul yargısal uygulamalara
ters düşeceği gibi cezaların kişiselliği ilkesine de ters düşer.
Kaldı ki, şirket vekili olduğu belirtilen avukatın şirket vekili olup olmadığı
da kesinlikle saptanmamış dosyadaki vekaletnameler sanıkların şahsi
vekaletnameleri olup ikisi suç tarihinden sonra düzenlenmiştir.
Açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüyle Özel Daire bozma
kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar
verilmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenle C. Başsavcılığı itirazının kabulüne,
Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün
(ONANMASINA), 26.11.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.
|