 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1990/7972
K. 1992/5770
T. 30.4.1992
* BONO
* BEDELSİZLİK İTİRAZI
ÖZET : Sebebi gösterilmeyen bir borç ikrarı senedinin bedelsizliğini ileri
süren borçlu; önce borcun sebebini, daha sonra da sebebin gerçekleşmediğini
veya ortadan kalktığını yazılı delille ispat etmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 290) (743 s. MK. m. 6)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Eskişehir Üçüncü Asliye Hukuk
Mahkemesi)nce verilen 8.5.1990 tarih ve 931-425 sayılı hükmün temyizen
tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi
içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinden Hediye'nin tapuda kayıtlı taşınmazını
23.6.1987 tarihli harici satış sözleşmesiyle davalının karısı Nihal'e
(5.600.000) TL. bedel ile sattığını, satış bedelinden (2.500.000) TL.'sını
nakden ve peşinen aldığını, aldığı satış bedelinin teminatı olarak
(2.500.000) TL.lık bir senedi Hediye ve Şükrü'nün imzalayarak davalıya
verdiklerini, satış sözleşmesinden müvekkilinin caydığını, satış bedelinden
peşin alınan (2.500.000) TL. ile sözleşmede yazılı (1.000.000) cezai şartın
şahitler huzurunda Mehmet ve Nihal'e ödendiğini, tanzim edilen senedin
iadesinin istendiğini, davalının yanında bulunmadığı ve daha sonra iade
edeceğinden bahisle senedi iade etmediğini, daha sonra senede vade tarihi
konularak icra takibine geçildiğini, her ne kadar 23.6.1987 tarihli harici
satış sözleşmesinde senedin teminat olarak verildiği yazılmamışsada bunun
tanıklar tarafından bilindiğini ileri sürerek, bu senetten dolayı
müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadıklarının tesbitine ve senedin
iptaline karar verilmesini talip ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davacıların borçlarına karşılık senedi imza ederek
verdiklerini, HUMK.nun 290. maddesi uyarınca senede bağlanmış iddianın
aksinin ancak senet ile ispat edilebileceğini, tanık dinlenemiyeceğini ileri
sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, icra dosyası ve tanık beyanlarına göre davalının
eşinin, harici satış sözleşmesi nedeniyle davacılardan Hediye'ye (2.500.000)
TL. ödediği ve bunun teminatı olarak davacıların borçlu, davalının lehtar
olduğu 20.8.1988 vadeli (2.500.000) TL. senedi aldıkları, sözleşmeden
cayılması nedeniyle (2.500.000) TL. peşin alınan satış bedeli ile (1.000.000)
TL cezai şartın, Hediye tarafından davalının eşi Nihal'e iade edildiği,
böylece senedin teminat olma vasfı ortadan kalktığından, bu senetten dolayı
davacıların davalıya borçlu bulunmadıklarının tesbitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
23.6.1987 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesinde bono'nun teminat
olarak davalıya verildiğine dair bir ibare yoktur. 12.4.1933 tarih ve 30/6
sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere sebebi
gösterilmeyen bir borç ikrarı senedinin bedelsizliğini ileri süren borçlu
önce borcun sebebini, daha sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini veya ortadan
kalktığını yazılı delille ispat etmelidir. MK.nun 6. maddesi hükmüne göre
herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Davacılar genel kurallar içinde davada
söz konusu olan bono'yu teminat için davalıya verdiğini kanıtlaması gerekir.
Mahkemece, davalı taraf karşı çıktığı halde ve HUMK.nun 290. maddesine göre
davacının iddiasını yazılı delille ispatı gerektiği halde davacı tanıklarının
beyanlarına dayanılarak davanın kabul edilmiş olması doğru bulunmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacılara iddiasını yazılı delille ispat
edebilmesi imkanı tanınarak şayet yazılı delil ikame edemezse yemin deliline
de dayandığı anlaşıldığından kendisine yemin teklifine hakkı olduğu
hatırlatılıp varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmekten ibarettir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davalı yararına
(BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene
iadesine, 30.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|