 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1990/7918
K. 1990/8539
T. 18.6.1990
* ELATMANIN ÖNLENMESİ
ÖZET : 3083 ve 3202 sayılı Yasalar ile 4753 sayılı Yasa uyarınca dağıtılan
taşınmazın dağıtım amacına aykırı biçimde kullanılması halinde Hazinenin geri
alma hakkı ortadan kaldırılmıştır.
Tapulama çalışmalarına başlanan bölgelerde, 4753 sayılı Yasa gereği verilen
taşınmazların zilyetleri yararına 766 sayılı Yasanın 32/c ve 3402 sayılı
Yasanın 13/B-b maddelerinin uygulanması gerekir.
(743 s. MK. m. 618) (766 s. Tapulama K. m. 32/c) (3402 s. Kadastro K. m.
13/B-b)
Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve tapu iptali,
tesçil davası sonunda, yerel mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde
davalılar (davacılar) Sadık ve Ali vekilleri tarafından temyiz edildiğinden;
dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı Ali Osman, 254 parsel sayılı çaplı taşınmazına davalıların
elattıklarını ileri sürerek önlenmelerini istemiş, duruşma aşamasında ölümü
üzerine davaya mirasçıları devam etmişlerdir. Davalılar Sadık ile Ali,
harici satın almak ve zilyetliğe dayanarak 1985/44 esas numarası altında tapu
iptali, tesçil davası açmışlardır. Her iki davanın dosyaları birleştirilmek
suretiy-le yargılama birlikte sürdürülmüştür. Çekişmeli, 254 parsele revizyon
gören tapu kaydının 4753 sayılı Yasaya göre, dağıtım suretiyle Ali Osman
adına 1954 yılında oluştuğu anlaşılmaktadır. 4.5.1987 günlü keşif krokisinde,
(B) harfi ile gösterilen 254 parsele ait çap kapsamındaki taşınmazın kayıt
maliki Ali Osman tarafından 18.4.1968 tarihli senetle davalı tarafa haricen
satıldığı ve o tarihten beri davalıların çekişmesiz, aralıksız malik
sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu saptanmıştır. Esasen, tartışmasız olan bu
yönler mahkemenin de kabulündedir. Yerköy İlçesi, tapulama bölgesidir.
Taşınmaz devir ve temlik yasağı içerisinde haricen satılmıştır. Ne var ki;
3083 ve 3202 sayılı Yasalar ile 4753 sayılı Yasa uyarınca dağıtılan
taşınmazın dağıtım amacına aykırı biçimde kullanılması halinde, Hazinenin
geri alma hakkı ortadan kaldırılmıştır. Hukuk Genel Kurulu'nca da (4.2.1987
tarih, 273/66) tapulama çalışmalarına başlanan bölgelerde, 4753 sayılı Yasa
uyarınca verilen taşınmazların zilyetleri yararına 766 sayılı Yasanın 32/c ve
3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddelerinin uygulanması gerektiği görüşü
benimsenmiştir. Birinci Hukuk Dairesi'nce de, Hukuk Genel Kurulu'nun görüşüne
paralel uygulamaya girilmiş ve bu uygulamalar da devamlılık kazanmıştır. Hal
böyle olunca, 254 parselin tapulamaca tesbit tarihinin tutanağının
getirtilmesi suretiyle saptanması ve olayda 766 sayılı Yasanın 32/c, sonradan
yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddelerinde öngörülen koşulların
davalı taraf yararına gerçekleşip, gerçekleşmediğinin araştırılıp
değerlendirilmesi, böylece varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi
gerekirken, aksine düşüncelerle ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı
olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalılar (davacılar) Sadık ile
Ali'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü,
hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın
temyiz edene geri verilmesine, 18.6.1990 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|