 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/7801
K. 1990/10563
T. 23.10.1990
* HAKSIZ FİİL
* MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
ÖZET : Haksız fiil sebebiyle hüküm altına alınan tazminat hesapları, genelde
ihtimali verilere dayanır. Bu ihtimali yön, olay tarihinden sonraki
durumlarda her zaman için söz konusudur. Olay tarihi ile rapor veya hüküm
tarihi arasındaki ücretin tespit edilebilir olması, onun ihtimali olma
niteliğini değiştirmez.
(818 s. BK. m. 41, 46, 49)
Taraflar arasındaki iş kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesi
davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen
miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin
hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca
istenilmesi üzerine dosya incelenerek, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bilirkişi tazminat hesabında, aktif dönemle ilgili zararın olay tarihi ile
rapor tarihi arasındaki kısmını bilinen ücrete göre (işlemiş tazminat), rapor
tarihinden sonraki kısmı ise (işleyecek tazminat) şeklinde belirlemiş ve
gelir ortalamasının tespitinde olay tarihi ile rapor tarihi arasındaki geliri
hesaba dahil etmemiş, bu süreye ait tazminatı iskontoya da tabi tutmamıştır.
Rapor tarihinden sonraki tazminatı ise rapor tarihi itibariyle, pasif dönem
zararında pasif dönem süresi itibariyle iskontolaştırmıştır.
Ancak, bu tür olaylarda tazminat hakkı genelde iş kazasının meydana geldiği
tarihte doğar ve tazminata esas zarar miktarı işçinin olay tarihindeki geliri
faal ömür süresi içinde belirli bir oranda artırılarak tesbit edilir. Peşin
ve toptan ödemenin söz konusu olduğu halde de tazminatın peşin sermaye
değerinin saptanması gerekir. Zararın olay tarihine göre tesbit edilmesi ve
hükmün olay tarihi itibariyle kurulması sebebiyle tazminatın peşin sermayeye
çevrilmesinde de olay tarihinin dikkate alınması icap eder.
Haksız fiil (veya akte aykırılık) sebebiyle hüküm altına alınan tazminata
istek halinde, temerrüde düşürme şartı aranmaksızın olay tarihinden itibaren
faiz yürütülmesi kuralı da tazminatın olay tarihi itibariyle
sermayeleştirilmesini zaruri kılar. Aksi halde olay tarihi itibariyle
gerçekleşmemiş, muacceliyeti ileri bir tarihte söz konusu olabilecek bir
tazminat alacağı için geriye gidilerek olay tarihinden itibaren faiz
yürütülmüş olurki, bu doğru olmaz.
Öte yandan bu tür tazminat hesapları genelde ihtimali verilere dayanır. Bu
ihtimali yön olay tarihinden sonraki durumlarda her zaman için söz konusudur.
Olay tarihi ile rapor (veya hüküm) tarihi arasında ücretin tesbit edilebilir
olması onun ihtimali olma niteliğini değiştirmez.
Bu hususlar dikkate alınmadan yapılan tazminat hesabına göre hüküm tesisi
bozmayı gerektirmiştir.
3- Mükerrer yararlanmaya yer verilmesi için hüküm tarihinden sonra yürürlüğe
giren katsayı nedeniyle sigorta gelirindeki artışın da indirilmesi gerekir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle
(BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
23.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|