 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/7564
K. 1991/3465
T. 1.4.1991
* KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA
* BEDEL
ÖZET : Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında, sözü edilen krokide
elatılma dışında kaldığı anlaşılan yerlerin yararlanmaya salih olmadıkları ve
bu nedenle belediyeye bırakılması gerektiği konusunda açık bir ifade
bulunmadığı halde, elatıldığı anlaşılan 1383 metrekare yerine tapu
miktarınının tamamına elatıldığının kabulü ile ona göre tazminata
hükmedilmesi doğru değildir.
(YİBK., 16.5.1956 gün ve 1/6 s.)
Dava dilekçesinde, 236.170.000 lira kamulaştırmasız elatma bedelinin faiz ve
masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece,
davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı belediye vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Yol düzenlemesi yapılmak suretiyle elatıldığı iddia edilen yerin tamamı 2245
metrekareden ibaret olup, tapu kaydına göre bağ yeri, imar planına göre ise
teknik lise, yol ve yapı odası olarak belirtilmiştir.
Dosya arasında mevcut 5.7.1989 tarihli (S.B.) imzalı rapora göre, davalı
belediyenin yol olarak elattığı yer 1383 metrekareden ibaret olup yol
arasında yer alan (A) işaretli bölüm 309 metrekare, (C) işaretli bölüm ise
553 metrekaredir ve halen arsa niteliğindedir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında, sözü edilen krokide elatılma
dışında kaldığı anlaşılan yerlerin yararlanmaya salih olmadıkları ve bu
nedenle belediyeye bırakılması gerektiği konusunda açık bir ifade bulunmadığı
halde, elatıldığı anlaşılan 1383 metrekare yerine tapu miktarının tamamına
elatıldığının kabulü ile ona göre tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı belediyenin
gösterdiği emsal ile re'sen elde edilen emsallere itibar edilmeyerek şehrin
merkezinde imarlı arsalar esas alınmak suretiyle fahiş bedel tesbit
edilmiştir. Davalının verdiği ve re'sen elde edilen emsaller yeterli
görülmediği takdirde başka emsallerin de araştırmasına girişilmeli ve
gecekondu mıntıkasında olduğu anlaşılan taşınmazın gerçek değeri
saptanmalıdır.
Diğer taraftan, kamulaştırmasız elatılan yerin bedeli belirlenirken elatıldığı
tarihteki nitelikleri dikkate alınmalıdır. Taşınmazın imar planına göre
durumu esaslı niteliklerindendir. Taşınmazın değeri; alım-satımı, imar
planındaki durumu dikkate alınarak değerlendirilir. İmar planına göre yol ve
teknik okul olarak ayrılmış bulunan taşınmazın değeri imar parseli ve arsa
olarak ayrılmış taşınmazların değeri ile bir tutulamaz. Hükme esas alınan
bilirkişi raporlarında bu hususlar dikkate alınmamıştır.
Yukarıdaki tüm hususlar bilirkişilere anlatılarak yeniden yapılacak araştırma
ve inceleme sonunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Hüküm verme yetkisine sahip olan mahkeme, bilirkişilerin Yargıtay
uygulamalarını dikkate almayan temelsiz ve afaki beyanları ile bağlı olmayıp
bilirkişi incelemesinin hangi esaslara dayalı olarak yapılması gerektiğini
belirlemek durumundadır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin
ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.4.1991 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|