 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/7509
K. 1991/1152
T. 7.2.1991
* MENFİ TESBİT
* ABONE
ÖZET : Abonman kontörüne etki yapabilecek bir arızanın varlığı tesbit edilmese
dahi, mahkemece; abonenin bu nitelikte bir telefonla şehirler ve
milletlerarası konuşma yapabileceği varsayımından hareketle, iki aylık dönem
için dava olunan miktarda ücret tahakkukunun matematiksel hesap ve
dayanaklarla maddeten mümkün olup olamayacağının bilirkişi aracılığıyla
saptanması gerekir.
(2004 s. İİK. m. 72)
Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi,
gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; ......................... nolu telefonuna, Aralık-1988 ve Ocak-1989
ayları görüşme tutarı 937.300 TL.nin fahiş tahakkuk ettirildiğini öne
sürerek, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı idare; davacının sık sık şehirlerarası görüşmeler yaptığı, masal
servisini aradığı, abone kullanım kolaylıklarından uyandırma ve çıkan abone
arama kısıtlamasını kullandığının anlaşıldığını savunmuş, davanın reddini
dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının, davalı idareye karşı
sadece 24.000 TL. borçlu olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi raporunu, Aralık-1988 ve Ocak-1989 tarihleri arasında santralın
detaylı faturalama sisteminde arıza meydana geldiği, bunun da abonenin
sayacını etkileyebileceği düşüncesine dayandırmıştır. Oysa, davalı vekili
ısrarla detaylı fatura verme sisteminin ne olduğunu teknik verilerle izah
edip bu durumun abone kontörünü etkilemesinin teknik yönden kesinlikle mümkün
olamayacağını savunarak, bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Davalının bu
itirazları üzerinde mahkemece durulmamış, bilirkişiden ek rapor dahi
alınmadan karar verilmiştir. Evvel emirde davalının bu itirazları bilirkişi
aracılığı ile değerlendirilmeli, gerekirse yerinde inceleme yapılarak fatura
verme sistemi ile abone kontörü arasındaki teknik bağlantılar incelenmeli,
fatura verme sistemindeki arızanın kontöre etki yapıp yapmayacağı kesinlikle
belirlenmelidir. Öte yandan, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı
telefonunun milletler ve şehirlerarası konuşmalara açık olduğu
anlaşılmaktadır.
Gerçektende, abonmanın tahakkuk dönemlerine göre konuşmalarının ne miktarda
olabileceği hususu, her abonmanın içtimai, mali ve sosyal yaşantısına,
özellikle önceden kestirilmesi ve tahmini mümkün olmayan gereksinmelerine
göre değişen nisbi, sübjektif bir vakadır. Bu nedenle, abonmanın konuşma
ihtiyaç ve arzularının her konuşma döneminde de çok az farklılıklar da olsa
aynı miktar ve oranda periyodik şekilde kararlılık göstereceğini önceden
kabul etmek akıl ve mantık kurallarına, hayat deneyimlerine aykırı düşeceği
açıktır. Ne varki bu kuralın yanında fahiş, olağanüstü ve maddeten kabul
edilmesi mümkün görülmeyen durumların da gözardı edilmemesi gerekir.
Hal böyle olunca, az yukarıda açıklanan abonman kontörüne etki yapabilecek bir
arızanın varlığı tesbit edilmese dahi mahkemece; abonenin bu nitelikte bir
telefonla şehirler ve milletlerarası konuşma yapabileceği varsayımından
hareketle iki aylık dönem için dava olunan miktarda ücret tahakkukunun
matematiksel hesap ve dayanaklarla maddeten mümkün olup olmayacağıda
bilirkişiye tesbit ettirilmesi gerekir. Öyleyse mahkemece yapılacak iş,
öncelikle bilirkişi aracılığı ile davalının itirazları üzerinde durulmalı
bundan sonra gerekirse açıklananların ışığı altında yeni görüş alınmalı hasıl
olacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir. Eksik incelemeyle verilen karar
usul ve yasaya aykırı görüldüğünden bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın davalı yararına (BOZULMASINA), istek olursa
peşin harcın iadesine, 7.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|