Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi

	E.	1990/7193
	K.	1990/7312
	T.	16.11.1990 

*  TAZMİNAT
*  SİGORTA PRİMİNİN ÖDENMEMİŞ OLMASI

ÖZET : Davalı sigorta şirketinin, sigorta bedelini ödemekten kaçınması
 nedeniyle davacının da bono bedellerini ödemekten çekinmesi durumunda,
 sigortacının prim borcunu mahsup ederek sigorta bedelini ödemesi gerekir. Bu
 durumu çerçevesinde sigorta şirketinin sorumluluğunun başladığı kabul
 edilerek işin esasına girişilmesi gerekirken, sigorta priminin henüz
 ödenmemiş olduğundan sözedilerek davanın reddine karar verilmesi doğru
 değildir.

(6762 s. TTK. m. 1264/4, 1295/1)

E......... Nakliyat ve Ticaret A.Ş. ile G........ Sigorta T.A.Ş. Genel
 Müdürlüğü arasındaki davadan dolayı, [Hatay (Antakya) Asliye Birinci Hukuk
 Mahkemesi]nce verilen 12.12.1988 gün ve 698-1007 sayılı hükmü bozan Dairenin
 21.5.1990 gün ve 3719-4063 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından
 karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi
 içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko sigortalı aracın kaza
 sonucu hasarlanmasına rağmen davalının zararı tazmin etmekten kaçındığını
 ileri sürerek (9.000.000) lira tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava
 etmiştir. 

Davalı vekili, primin ödenmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece,  davanın reddine dair tesis edilen karar Dairemizce davacı yararına
 bozulması üzerine, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 

Dava dosyasının bu kez incelenmesinde, bozma kararına dayanak yapılan
 (339.923) liralık prim ödeme makbuzunun dava konusu kasko sigorta poliçesine
 ilişkin primle ilgili olmadığı anlaşılmaktadır. Nevar ki, yine dosya
 içerisindeki bilgi ve belgelerden davalı sigorta şirketinin acentesi
 tarafından davacının prim borcu için alınan iki adet bononun davalıya
 gönderildiği ve onun tarafından da primin bu şekilde ödenmesine itiraz
 edilmeyerek bonoların bankaya tahsile verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durum karşısında, sigorta poliçesindeki primin peşinen ödeneceğine ilişkin
 ve TTK.nun 1295/1. maddesinde yer alan şartın TTK.nun 1264/4. maddesi hükmü
 uyarınca sigortalı yararına değiştirildiğinin kabulü gerekir. Davalı sigorta
 şirketinin aynı poliçeyle ilgili sonraki tarihli zeyilname düzenlemesi ve
 primin tahsil etmesi de kasko sigorta ilişkisinin ve koşullarının yerine
 getirildiğinin davalı tarafından da kabul edildiğini gösterir.

Bu durum karşısında, bonolardan ilkinin henüz vade tarihi gelmeden rizikonun
 gerçekleşmesi halinde sigortacının henüz primi tahsil edemediğinden bahisle
 sigorta bedelini ödemekten kaçınması mümkün değildir. Zira, yukarıda da
 değinildiği gibi sigorta şirketi bonoları kabul etmekte TTK.nun 1295/1.
 maddesindeki koşulların gerçekleştiğini kabul etmiş bulunmaktadır. Davalı
 sigorta şirketinin sigorta bedelini ödemekten kaçınması nedeniyle davacının
 da bono bedellerini ödemekten kaçınması halinde sigortacının prim borcunu
 mahsup ederek sigorta bedelini ödemesi icap eder.

O halde, yukarıdaki açıklamalar karşısında davalı sigorta şirketinin
 sorumluluğunun başladığı kabul edilerek işin esasına girilmesi gerekirken,
 sigorta priminin henüz ödenmemiş olduğundan bahisle davanın reddine karar
 verilmesi doğru görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin karar
 düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen
 karar düzeltme isteminin (REDDİNE), alınması gereken 10.000 lira karar
 düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan bu harcın ve 3506 sayılı Yasa ile
 değiştirilen HUMK.nun 442/3. madde hükmü uyarınca 15.000 lira para cezasının
 karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
 16.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini