 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1990/6902
K. 1990/6670
T. 19.10.1990
* ZAYİ BELGESİ
* TACİR
(Ticret sicili)
ÖZET : Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir
denir. Birden fazla gerçek kişi, bir ticari işletmeyi adi ortaklık şeklinde
işletmekte iseler bunların her biri tacir sıfatını kazanır. Ticaret siciline
kayıt, tacir sıfatının zorunlu bir unsuru değildir.
Davacıların tacir sıfatına haiz olup olmadıkları bilirkişi marifetiyle
saptanarak, tacir olduklarının anlaşılması halinde işletmenin mahiyeti ve
önemine göre sadece işletme defteri de tutabilecekleri gözönünde
bulundurulmak suretiyle işin esasına girilerek, zayi belgesi talebi hakkında
müsbet-menfi bir karar verilmesi gerekir.
(6762 s. TTK. m. 14, 66)
Seyit Ahmet, Ali ile hasımsız olarak açılan davadan dolayı, (Ankara Asliye
Birinci Ticaret Mahkemesi)nce verilen 28.4.1989 gün ve 123-323 sayılı hükmü
onayan dairenin 26.6.1990 gün ve 4952-5111 sayılı ilamı aleyhinde davacılar
vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dos-yadaki kağıtlar
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin 1979 yılından 1984 yılına kadar A.....
Mobilya adı altında ticari faaliyette bulunduklarını, bu döneme ait ticari
defter ve kayıtlarının saklandığı deponun 1.6.1989 tarihinde yandığını ve
müvekkillerin defterlerinin de yandığını iddia ederek, zayi belgesi
verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların tacir sıfatlarının bulunmadığı sebebiyle dava
reddedilmiştir.
Davacılar vekilinin temyizi üzerine hüküm, dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili, karar düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
TTK.nun 14/f.I maddesi hükmünce, bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi
adına işleten kimseye tacir denir. Anılan hükme göre, birden fazla gerçek
kişi bir ticari işletmeyi adi ortaklık şeklinde işletmekte iseler bunların
her biri tacir sıfatını kazanır. Öte yandan, ticari işletmeyi fiilen işleten
gerçek kişilerin tacir sayılabilmesi için, ticaret siciline kayıt olması şart
değildir. Diğer bir deyişle, Ticaret Siciline kayıt tacir sıfatının zorunlu
bir unsuru değil, sadece neticesidir.
Bu durumda, TTK.nun 14/f.I, 17, 1463/f.II maddeleri ile tacir-esnaf ayrımına
ilişkin 25.1.1986 gün, 86/10313 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi hükümleri
karşısında davacıların tacir sıfatına haiz olup olmadıkları bilirkişi
incelemesi yaptırılarak saptanmak, tacir olduklarının anlaşılması halinde
tacirlerin TTK.nun 66/f.I c: 3 maddesi hükmü uyarınca işletmenin mahiyet ve
önemine göre sadece işletme defteri de tutabilecekleri gözönünde buludurulmak
suretiyle işin esasına girilerek, zayi belgesi talebi hakkında müsbet-menfi
bir karar verilmek gerekir.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden
dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesi
gerekmiştir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin karar düzeltilmesi isteminin HUMK.nun 442. maddesi uyarınca
kabulü ile, Dairemizin 26.6.1990 gün ve 1989/4952 esas, 1990/ 5111 karar
sayılı ilamının kaldırılmasına, hükmün değinilen nedenlerle (BOZULMASINA),
ödediği temyiz ilam ve temyiz peşin harcının isteği halinde karar düzeltme
isteyene iadesine, 19.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|