 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
90/6738 90/8104
Özet:Vatandaşlıktan ıskat edilenmlerin durumu
Temyiz eden:Davacılar
Nahide Kalyoncu ve ark. arasındaki veraset davasının yapılan
muhakemesi sonunda verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle evrak
okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici
sebeplere ve mirasın açıldığı l983 tarihinde merih Türk Vatandaşı olup daha
sonra vatandaşlıktan çıkarılmış olmasının, malların intibaki sırasında
dikkate alınması mümkün olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz
itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda
yazılı onma harcının temyiz edene yükletilmesi 11.9.1990 tarihinde
oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye
Üye
N.K.Yalçınkaya T.Alp N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu A.N.Tuncer
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
11.1.1988 gün 88/12500 sayılı bakanlar Kurulu Kararıyla vatandaşlıktan
çıkarılan Merih'in mirascılığı sona erdiğinden miras bırakan Ali Kalyoncunun
mirasının eşi Nahide ve diğer çocukları Rabia ve Ayşe Nilgün'e kaldığının
tesbiti istenmiştir.
Temyiz dilekçesinde de değinildiği gibi 21 Şubat 1298 (25R.akir 1300)
tarihli Ecenibin Hakkı İstimlaki kanunun 2. maddesiyle öngörülen "Devledi
Aliyeden mezuniyeti resmiye istihsal edilmeksizin tabiiyeti ıshat olunan
eşkas maleliki Osmaniyede istimlak ve tavazim haklarından mahrum olur" hükmü
HGK. 24.2.1965 gün 2.11.97 sayılı kararı ile halen yürürlükte bulunduğunu
belirlemiştir. Sonradan çıkarılan 1.1.1919 gün 1312 sayılı ve 23.5.1964 gün
403 sayılı vatandaşlık yasalarında bu hükmün yürürlükten kaldırıldığına
değinen örtülü veya açık bir hüküm bulunmamaktadır.
27.10.1988 gün 3488 sayılı uyğulama imkanı kalmamış olan kanunların
yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yasanın kapsamına da alınmamıştır.
1312 ve 403 sayılı yasaların "bu yasalarla getirilen hükümlere aykırı
olan hükümler yürürlükten kaldırılmıştır" şeklindeki ifadeleri 1298 sayılı
yasanın yürürlükten kaldırılmış sayılması için yeterli bir ifade olamaz. Zira
her iki yasada da vatandaşlıktan çıkarılma olğusuna yer verilmiştir. Bu
nedenle 1298 günlü yasanın l312 ve 403 sayılı yasalara aykırı hüküm
bulundurduğu düşünülemez. (Bak.Dr.Suat Berdan Aynı Haklar 1976 ilt.1.
sh.180-194; ord,Prof.M.Raşit Seviğ ve Prof.V.Raşit Sevig Devletler Hukusi
Hukuku 1962. Bak.3 Sh.128).
Şu halde halen yürürlükte bulunan 1298 tarihli yasa gereği
vatandaşlıktan çıkarılan Merih'ın miras yolu ile mülk edinme hakkı kalmamış
bulunduğundan mirascılığının tesbitinde hukuki bir yarardan da söz edilemez.
Eda ve tesbit davalarının dinlenebilirlik koşulunu oluşturan hukuki yarar
unsuru olmadığına göre mirasa hak kazanmayı sağlamayan mirascılığının tesbiti
de istenemez, mahkemece de doğrudan hüküm altına alınamaz.
Belirtilen yasal kurallara aykırı düşen yerel mahkeme kararının
bozulması gerekir. Sayın çoğunluğun aksine oluşan görüşüne katılmıyorum.
Üye
N.Turhan
|