Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu

	E.	1990/6-520
	K.	1991/11
	T.	30.1.1991

*  ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI

ÖZET : Ortaklığın giderilmesi davasında, davacının yalnız satış yoluyla
 ortaklığın giderilmesini istemesine karşın, eğer davalı aynen taksim ister ve
 koşulları da var ise mahkemece, taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine
 karar verilebilir.

(743 s. MK. m. 627)  (1086 s. HUMK. m. 561-569)

Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan
 yargılama sonunda, (Dursunbey Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair
 verilen 22.11.1989 gün ve 317-353 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili
 tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi'nin 22.1.1990
 gün ve 134-425 sayılı ilamıyla; (..Davacı, dava konusu taşınmazın mümkünse
 aynen taksimi, olmadığı taktirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini
 istemiştir.

Davalılar, taşınmazın davacı tarafından parsellenerek kendilerine belli yerler
 şeklinde satıldığını savunarak davanın reddini istemişler ve daha sonra imar
 planında yapılan değişiklik karşısında aynen taksimin mümkün olduğunu
 savunmuşlardır.

Mahallinde yapılan keşifte, taşınmazın imar edası ortasında bulunması ve yola
 cephesi olmaması yüzünden taksimin mümkün olmadığı saptanmıştır. Belediye
 başkanlığınca imar planında yapılan değişiklik sonunda, imar yolunun zemine
 uygun şekle getirildiği ve bu hali ile ifrazın mümkün olduğu bildirilmiştir.

Tarafların taksim projesi hazırlanması hususunda görüşmeleri sırasında
 anlaşamamaları sonucu davacının satışta ısrar etmesi sebebiyle davacının kötü
 niyetinden söz edilerek dava reddedilmiştir.

Davacının hiç taksim istememesi, satışta ısrarlı olması ve hatta talebinde
 değişmeler yapması ve çelişkilere düşmesi, doğrudan onun kötü niyetli
 olduğunu göstermez. Özellikle davanın niteliği sebebiyle davalıların
 taleplerinin de dikkate alınması icap eder. Bu itibarla son belediye cevabı
 karşısında, yeni imar planı örneği de getirtilerek, mahallinde uzman
 bilirkişi marifetiyle keşif yapılması, gerektiğinde bilirkişiye taksim
 projesi yaptırılması, o şekilde taksimin mümkün olup olmadığının belediyeden
 sorulması varılacak sonucu taksimen veya satış suretiyle ortaklığın
 giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine
 karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak, dosya
 yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki
 kararda direnilmiştir. 

Temyiz eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek, direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü:

Ortaklığın giderilmesi davası, büyük özelliği olan davalardandır. Öncelikle
 çift taraflı (actio duplex) bir davadır. Verilecek karardan her iki taraf da
 yararlanacaktır. Bu özelliği gereğide davada taraflar hem davacı, hem de
 davalı durumunda oldukları gibi, uygulanacak usul hükümleri de HUMK.nun
 561/570. maddeleri ile özel olarak belirtilmiştir. Nitekim, doktrinde de
 Usulün 561 ila 568. maddelerinde toplanmış bulunan bu kuralların 569. madde
 uyarınca açılacak davalara uygulanacak özel usul kuralları olarak kabul
 edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir (Prof. Dr. Baki Kuru, HUMK., Cilt: IV,
 Sayfa: 4154; Cilt: III, Sayfa: 2610 ve Prof. Dr. Aydın Aybay, Taksim, 1966,
 Sayfa: 51)

Bu itibarlada, davacının yalnız satış yoluyla ortaklığın giderilmesini
 istemesine karşın eğer davalı aynen taksim talep eder ve koşullarının da
 mevcut bulunduğu anlaşılırsa mahkemece taksim suretiyle ortaklığın
 giderilmesine karar verilebileceği kuşkusuzdur. O nedenle, davanın bu
 özelliğine işaretle davalının talebinin gözetilmesi ve sonucuna göre bir
 karar verilmesi gereğine değinen ve Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen
 benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda
 direnilmesi doğru değildir. O halde direnme kararı bozulmalıdır.

S o n u ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının
 Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolay HUMK.nun
 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının
 geri verilmesine, 30.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini