 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1990/6-466
K. 1990/593
T. 28.11.1990
* İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI
ÖZET : Eş ve dört çocukla birlikte otel veya motel türü bir yerde tatil
geçirmenin, aile bütçesine getireceği külfetin ağırlığı açıktır. Yıllarını
çalışarak yurt dışında geçirmiş; belirli bir ekonomik birikime ulaşmış, bu
birikimi ile bir mesken edinmiş olan kimsenin, yurt ve akraba özlemi
duyacağı, çocuklarının da olabildiğince vatanından kopmamalarını arzu
edebileceği çok doğal görülmelidir.
Bu halde, davacının içerisinde bulunduğu özel koşulları itibariyle yıllık
tatilini geçirmek üzere açtığı boşaltma davasında ihtiyacın gerçek ve samimi
olduğu kabul edilmelidir.
(6570 s. GKK. m. 7/b)
Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,
(Üsküdar Dördüncü Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen
16.11.1989 gün ve 76-943 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından
istenilmesi üzerine, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi'nin 29.1.1990 gün ve
286-631 sayılı ilamiyle; (...Dava, mesken nedeniyle kiralananın tahliyesi
isteminden ibarettir. Mahkeme, tahliye kararı vermiş; hükmü, davalı vekili
temyiz etmiştir.
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davalının 1.8.1981 başlangıç tarihli şifahi
kira sözleşmesiyle kiralananda oturduğunu, müvekkilinin halen İsveç'te
çalıştığını, yazlık ihtiyacı açısından kiralanana ihtiyacı olduğunu ileri
sürerek, taşınmazın tahliyesini istemiştir. Bilahare dava devam ederken,
27.7.1989 tarihli oturumda ise ihtiyaçlarının müvekkilinin yazın İsveç'ten
geldiği zaman kalması için ve bu ihtiyaca dayanarak açtığını, yoksa yazlık ev
ihtiyacı mahiyetinde bir dava açmadığını, durumu bu şekilde tavzih ettiğini
beyan etmiştir.
Davalı; ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, aktin başlangıcının 6.10.1981
tarihi bulunduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının yurda
dönmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, ihtiyacın varlığını
kabulle kiralananın tahliyesine karar vermiştir. Tahliye iradesi davacı
tarafından davalıya 1.2.1988 tarihinde tebliğ edildiğine göre her iki tarafın
bildirdiği kira başlangıcı tarihine göre 12.1.1989 tarihinde açılan iş bu
dava süresindedir. Bütün sorun ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun
tesbitinede toplanmaktadır. Davacının yurt dışında çalıştığı, Türkiye'ye
kesin dönüş yapmadığı ihtilafsızdır. 6570 sayılı Yasa zorunlu ihtiyacı
tahliye nedeni kabul etmiş olup, doğmayan bir ihtiyaç için tahliye davası
açılamaz. Davacı yazları gelip kalmak için kiralananın tahliyesini
istemiştir. Böyle bir ihtiyaç için tahliye davası açılamaz. Bu durumda subut
bulmayan davanın rednine karar vermek icap ederken aksi görüş düşünce ile
yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....)
gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle; yeniden yapılan
yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde tem-yiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Dava, kiralananın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir.
Davacı, 1973 yılından beri yurt dışında çalışmaktadır. Evli ve dört çocuk
sahibidir.
Yurda kesin dönüş yapmamıştır. İzinli olarak ülkeye geldiğinde, eniştesi
evinde misafir olarak kaldığını, ancak geçen süre içerisinde kendi çocukları
büyüdüğü gibi, eniştesinin de artan aile nüfus sayısı itibariyle artık onun
evinde oturma imkanı bulamadığını ileriye sürmüştür. Davacının bu ileri
sürüşü, dinlenen ve birbirini doğrulayıp tamamlayan yeminli tanık beyanları
ile de belirlenmiştir. 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun, özü
itibariyle sosyal amaçlıdır. Bu niteliği gereği de, ekonomik yönden daha
güçsüz olan kiracıyı kiralayana karşı koruma eyilimini taşımaktadır. Ancak,
temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelenmekten
çekinilmesi ve akit serbestisinin korunması gereği gözardı edilmemesi icap
eder. O itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde
6570 sayılı Kanun ile güdülen amaç ve mülkiyetin kullanıl-ması hakkı ile bir
denkleştirmeye tabi tutularak çözüme ulaşılmalıdır. Somut olayda, yurt
dışında çalışan davacının uzun süreç içerisinde iki kez dışında dava tarihine
kadar kısa ve muntazam aralıklarla yurda gelmemiş olması, bundan sonraki
dönemde de yine gelmeyecek olarak değerlendirilemez. Eş ve dört çocuk ile
birlikte otel veya motel türü bir yerde tatil geçirmenin aile bütçesine
getireceği külfetin ağırlığı aşikardır. Yıllarını, çalışarak yurt dışında
geçirmiş, belirli bir ekonomik birikime ulaşmış, bu birikimi ile bir mesken
edinmiş olan kimsenin, yurt ve akraba özlemi duyacağı, çocuklarının da mümkün
olduğu oranda vatanından kopmamalarını arzu edebileceği gayet doğal
görülmelidir.
Davalı kiracı, bunun aksini kanıtlamak için herhangi bir delil de göstermiş
değildir. Kaldı ki, 6570 sayılı Yasa, kiralayanın ihtiyaç sebebi ile
kiralananın boşaltılmasından sonra muayyen bir süre içerisinde bu yeri başka
bir şahsa yeniden kiraya vermesi halinde cezai müeyyideyi de getirmiştir. Bu
durumda, davacının içerisinde bulunduğu özel şartları itibariyle, yıllık
tatilini geçirmek üzere Türkiye'ye geldiğinde kalmak üzere açılan bu boşaltma
davasında, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Nitekim;
Hukuk Genel Kurulu'nun 31.5.1989 gün, 291-402 sayılı kararında da aynı görüş
benimsenmiştir.
O halde yerel mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın
kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Direnme kararı onanmalıdır.
S o n u ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme
kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, (ONANMASINA), (11.380) lira bakiye
temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, ilk görüşmede çoğunluk
sağlanamadığı için 28.11. 1990 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile
karar verildi.
|