 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/6-364
K. 1991/6
T. 4.2.1991
* HIRSIZLIK
* SUÇA TAM KALKIŞMA
* İADE
* ZORALIM
ÖZET : Sanıklar, sürekli ve kesintisiz izleme sonucunda ve olayın hemen
akabinde suça konu emvali hakimiyet sahalarına sokamadan yakalandıklarından;
suç, tam kalkışma aşamasında kalmıştır.
TCK.nun 523. maddesinde öngörülen, mağdurun zararının karşılanması ise de,
istirdat edileceği muhakkak olan çalıntı malın terkedilmesi halini, rızaö
iadenin varlığı biçiminde kabul etmek olanaklı değildir. Bu yöne ilişkin
yerel mahkeme uygulaması yerindedir.
2918 sayılı Yasanın 20. maddesine göre, satış işlemleri noterler tarafından
yapılacağından ve satış işleminin yapılması ve aracın teslimi ile mülkiyet
alıcıya geçmiş sayılır.
(765 s. TCK. m. 523, 492, 36)(2918 s. Trafik K. m. 20)
Orman sahasındaki istiften emval hırsızlığı ve resmö mercileri iğfal
suçlarından sanıklar İsmail, Ahmet'in TCY. 492/8-son, 522. maddesi (İ.Ö.)'nün
ise 492/8-son ve 283/1; 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca
cezalandırılmalarına, suçta kullanılan kamyonların zoralımına ilişkin,
(Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesi)nce 21.6.1990 gün ve 90-96 sayı ile verilen
hüküm, sanıklar ve katılan müdafiileri tarafından temyiz edildiğinden, adlö
tatilde dosyayı inceleyen Yargıtay Nöbetçi Ceza Dairesi'nce, 24.8.1990 gün ve
6462/6382 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
1- Sanıklar, A.... Köyü'ne girip çalıntı tomrukları kamyondan atmak suretiyle
kaçmaya çalıştıklarına göre, haklarında TCY.nın 523/1. maddesinin uygulanması
gerekeceğinin gözetilmemesi,
2- Sanıklar aleyhine 765.000 lira tazminata hükmedildiği halde, Hukuk
Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetlerine de karar verilerek hükmün
karıştırılması,
3- Eksik inceleme sonucu tazminata hükmedilmesi,
4- Suçta kullanılan kamyonların aidiyeti araştırılmadan ve ilgili belge celp
ve tetkik edilmeden zoralıma karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 18.10.1990 gün ve 188-164 sayı ile; (2) ve (3) numaralı
bozma nedenlerine uyarak, (1) ve (4) numaralı bozmaya karşı; (Sanıklar
kendilerini kurtarmak amacıyla çalıntı orman emvalini terkettiklerinden rızaö
iade bulunmadığı ve yeterli aidiyet araştırılması yapılarak zoralıma karar
verildiği) biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de, sanıklar ve katılan müdafiileri tarafından süresinde temyiz
edildiğinden; dosya, C. Başsavcılığı'nın bozma istekli 10.12.1990 gün ve
10140 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel
Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Sanıkların orman içi istif yerinden çaldıkları orman emvalini 10 ..... 298 ve
16 ..... 797 plakalı kamyonlara yükleyerek hareket ettikleri sırada, orman
santral kulesinde görev yapmakta bulunan orman muhafaza memuru Yusuf'un arka
arkaya giden orman emvali yüklü iki kamyonu telsizle görevli ekibe bildirmesi
üzerine, ekibin sürekli izlemesi sonucu A.... Köyü'ne giren sanıkların,
yakalanacaklarını anlayınca, kamyonlardan orman emvalini boşalttıkları,
sanıklardan İsmail'in olay yerinde, diğer iki sanığın daha sonra
yakalandıkları, suçta kullanılan kamyonlara da elkonulduğu dosya kapsamından
anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık iki husustadır. Bunlar;
a- TCY.nın 523/1. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığı,
b- Suçta kullanılan kamyonların aidiyetinin araştırılıp araştırılmadığıdır.
Uyuşmazlığın çözümü için olaya bakıldığında;
Yukarda açıklandığı üzere sanıklar orman içi istif yerinden, emvali kamyonlara
yükleyerek hareket ettikten sonra, görevli orman muhafaza memurunun
kendilerini görerek, görevli ekibe haber vermesi üzerine, sürekli ve
kesintisiz izleme karşısında, yüklü kamyonlarla kaçamayacaklarını, çalıntı
emvali hakimiyet sahalarına sokamayacaklarını ve emvalin istirdat edileceğini
anlayınca kendilerini kurtarmak maksadıyla orman emvalini kamyonlardan atarak
kaçmaya çalışmışlar, buna rağmen yakalanmışlardır.
1- Bu duruma göre, suçun tamamlanıp tamamlanmadığı hususu da gündeme
gelmektedir. Sanıklar sürekli ve kesintisiz izleme sonucunda ve olayın hemen
akabinde suça konu emvali hakimiyet sahalarına sokamadan yakalandıklarından
suç, tam kalkışma aşamasında kalmıştır.
2- Keza sanıklar, emval yüklü kamyonlar ile kaçıp kurtulamayacaklarını ve
orman emvalinin istirdat edileceğini anladıklarından, sırf kendilerini
kurtarmak amacıyla, zaten istirdat edilecek orman emvalini kamyonlardan
boşaltmışlardır. Her ne kadar TCY.nın 523. maddesinde öngörülen mağdurun
zararının karşılanması ise de, istirdat edileceği muhakkak olan çalıntı malın
terkedilmesi halini, rızaö iadenin varlığı biçiminde kabul etmek olanaklı
değildir Zira, bu durumdaki sanıkların malı terketmemeleri hali sonucu
değiştirmeyecek ve çalıntı mal failden istirdat edilecektir. O halde olayda
rızaö iade koşulları gerçekleşmemiştir. Bu yöne ilişkin Yerel Mahkeme
uygulaması yerindedir.
3- Zoralımına karar verilen kamyonların aidiyet araştırmasının yeterli bulunup
bulunmadığı hususuna gelince;
a- Suçta kullanılan 10 .... 298 plakalı kamyonun Mustafa adına trafikte
kayıtlı iken 12.5.1989 gün ve 03027 sayılı noterde yapılmış satış senedi ile
sanık (İ.Ö)'ye satışının yapıldığı, ancak trafikteki kaydının sanık (İ.Ö.)
üzerine geçirilmediği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Yasanın 20. maddesine
göre, satış işlemleri noterler tarafından yapılacağından ve satış işleminin
yapılması ve aracın teslimi ile mülkiyet geçmiş sayılacağından bu araçla
ilgili aidiyet araştırması yeterli olup, sanığa aidiyeti anlaşıldığından 10
.... 298 plakalı kamyonun zoralımına karar verilmesi isabetlidir.
b- 16 .... 797 plakalı kamyonun ise, trafikte Orhan adına kayıtlı olduğu
14.3.1990 günü adi senetle sanıklar İsmail ve Ahmet'e satıldığı, ancak on
milyon lira tutarındaki iki senet bedeli ödenmediği için mülkiyetin
devredilmediği saptandığından, satış sözleşmesi noter tarafından yapılmadığı
için mülkiyetin sanıklara geçtiği söylenemez. O halde aidiyet hususundaki
araştırma yeterli olmakla beraber, 16 .... 797 plakalı kamyonun Orhan'a ait
olduğu belirlendiğinden zoralımına karar verilmesi isabetli değildir.
Bu itibarla, suçun tam kalkışma aşamasında kaldığının ve 16 .... 797 plakalı
kamyonun zoralımına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi isabetli
bulunmadığından, açıklanan bu değişik gerekçe ile direnme hükmünün
bozulmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, sanıklar ve katılan müdafiilerinin temyiz
itirazları ile tebliğnamedeki bozma düşüncesi bu itibarla yerinde
görüldüğünden, direnme hükmünün açıklanan bu değişik sebeplerle
(BOZULMASINA), 4.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|