Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1990/6-244
	K.	1990/271
	T.	12.11.1990

*  ZAMANAŞIMI
*  ŞAHSİ HAK

ÖZET : Ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması halinde,
 tarafların şahsi hak yönünden hukuk mahkemesinde dava açmakta özerk
 bulunmalarına (muhtariyetlerine) karar verilmesi dosya kapsamına ve
 yargılamanın niteliğine göre daha isabetli olacağından, direnme hükmünün
 bozulmasına karar verilmelidir.

(743 s. MK. m. 894)  (765 s. TCK. m. 37, 110, 103, 102)

Cürüm eşyasını satın almak suçundan sanıklar Cem, Muammer, Adil hakkındaki
 kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, suç konusu
 altınların müdahillere iadesine ilişkin, (Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi)nce
 verilen 28.10.1987 gün, 158/173 sayılı hükmün sanıklar vekilleri tarafından
 temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi, 23.6.1988
 gün 5141/8269 sayı ile;

"Sanıkların savunmaları karşısında, altınların aidiyeti hususunda müdahil ile
 sanıklar arasında oluşan uyuşmazlığın huhuki nitelikte olduğu ve görevli
 hukuk mahkemesinde çözülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar
 verilmesi" 
İsabetsizliğinden bozmuş, 
Yerel Mahkeme ise, 7.3.1989 gün 117/20 sayı ile;

"Sanıkların, altınların gasp yoluyla elde edildiğini bilerek satın aldıkları
 kabul edilmiş olup ayrıca şahsi hak yönünden soruşturmaya devam edilmemiştir.
 İadeye ilişkin karar TCY.nın 110, 120 ve CMUY.nın 365/2. maddelerine
 uygundur" gerekçesiyle ve "uyuşmazlık hukuki mahiyettedir, hukuk mahkemeleri
 çözmelidir" karşı oyu ile oyçokluğuyla önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekilleri tarafından süresinde
 istenildiğinden, Ceza Genel Kurulu'nun 20.9.1990 gün 6627 sayılı kararı ile
 tebligat noksanlığının giderilmesi için dosyanın geri gönderilmesine karar
 verilmiş ve usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak, dosya Yargıtay C.
 Başsavcılığı'nın 29.11.1989 ve 2.10.1990 tarihli tebliğnameleriyle Birinci
 Başkanlığa tevdi edilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup
 düşünüldü:

Yargılama sırasında ölen Turan ile yakalanamayan ve hakkındaki davanın
 ayrılmasına karar verilen Eyüp, olay günü müdahillere ait kuyumcu dükkanına
 giderek, müdahil Ramiz ile orada çalışan Hakan'ı silahla tehdit ederek,
 kasada bulunan altınları zorla almışlardır. Alınan altınların, hükmü temyiz
 eden sanıklara satıldığı iddiasıyla soruşturma yapılmış, sanıklar; satın
 aldıkları altının yerine aynı değerde olduğunu belirttikleri değişik vasıf ve
 miktarda altınları kolluk kuvvetlerine teslim etmişlerdir. Cürüm eşyasını
 satın almak suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda,
 davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
 Sanık-lardan alınan altınların müdahillere iade edilip edilemeyeceği Özel
 Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.

Konu ile ilgili yasal düzenleme; Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi
 Usulü Kanununda yer almaktadır.

1- Medeni Kanunun 894. maddesi gereğince zilyet, gasp ve tecavüz fiillerini
 kuvvet kullanarak engellemek ve alınan eşyalarını geri almak hakkına
 sahiptir. Olayın kolluk güçlerine intikali halinde zabıtaca, alınan eşyanın
 bulunarak sahibine iade edilmesi gerekir. Çalınan veya zorla alınan eşyanın
 yerine, benzeri, eş değeri veya bedeli alınarak şikayetçiye geri verilemez.

2- TCY.nın 37. maddesi uyarınca; mahkumiyet halinde istirdat, aynen mevcut
 olan eşya veya bu eşyadan kalmış olanlar üzerinde icra olunur. Mahkumiyet
 dışında geri almaya karar verilemeyeceği gibi istirdat sadece mağdurdan
 alınan eşya hakkında uygulanacaktır. Maddi olayda sanıkların
 cezalandırılmalarına karar verilmediği gibi iadesine karar verilen altınlar,
 müdahilden alınan ve sanıklara satılan altınlar olmayıp onun yerine verilen
 eşdeğerde olduğu ileri sürülen altınlardır. Bu nedenle istirdatına ve
 müdahillere verilmesine karar verilemez.

3- Öte yandan, TCY.nın 110. maddesine göre, kamu davasının düşmesi malların
 geri istenmesi için açılacak şahsi hak davasına tesir etmez.

Şahsi hak davası, ceza davasına müdahale yolu ile açılmış olup da, ceza davası
 zamanaşımına uğramış ise bu hal müdahale edenin şahsi hakkının da düşmesini
 gerektirmez ve adı geçen iddiasını hukuk mahkemesi huzuruna götürmek
 yetkisine sahip olmak gerekir (S. DÖNMEZER-S. ERMAN, Nazari ve Tatbiki Ceza
 Hukuku, C: 3, Sh: 354).

Ceza Mahkemesi, ceza davasıyla birlikte suçtan meydana gelen maddi ve manevi
 zararlar dolayısıyla istenecek tazminat hakkında da bir karar verebilir.
 Ancak kamu davası zamanaşımı gibi bir sebeple düştüğü taktirde artık şahsi
 hak davasına bakamaz veya bakmaya devam edemez. Mağdur bu hususta hukuk
 mahkemesine dava açabilir (A.P. GÖZÜBÜYÜK, Gözübüyük Şerhi, C: 1, Sh: 1151).

Bu sebeple de sanıklar hakkındaki dava zamanaşımına uğradığından, sanıklardan
 alınan altınların müdahile iadesine karar verilmesi olanaksızdır.

4- Ceza Yasasının 103. maddesinde, mağdurdan alınan eşyanın iadesi
 düzenlenmiştir. Mağdura teslim edilecek eşya ondan alınmış olan eşyanın
 kendisidir. Bu hal, eşyanın bedeline yahut bu bedel ile alınmış olan diğer
 eşyaya şamil değildir (MUHTAR ÇAĞLAYAN, Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu, C: 1,
 Sh: 615).

Mağdurdan suç sebebi ile alınmış (doğrusu suç teşkil eden olay sonucu olarak
 mağdurun, zilyetliğinden çıkmış) eşya, soruşturmanın neticelenmesi ile
 birlikte ve hatta daha önce üçüncü şahsın aksine itiraz ve iddiası olmamak
 şartı ile re'sen ve bu hususta ayrıca bir karara hacet kalmaksızın kendisine
 verilir. İlgili şahısların medeni dava açmak suretiyle haklarını alma
 yetkileri saklıdır.

Ancak, bu imkan hem neticede sanığın mahkum olmasına hem de şahsi hak
 muhakemesinin ceza muhakemesini uzatmamasına bağlıdır (Madde 358). Bu şartlar
 gerçekleşmezse ceza mahkemesi şahsi hakka hükmedemez (N. KUNTER, Ceza
 Muhakemesi Hukuku, 8. Bası, Sh: 192).

Ceza Genel Kurulu'nun 26.9.1938 gün, 302/289 sayılı kararında "Müruruzaman
 hasebiyle hükmün şahsi hak noktasından bozulmasına ve amme davasının
 müruruzamandan dolayı şahsi hak davasına halel gelmeyeceği Ceza Kanununun
 110. maddesi hükmü iktizasından bulunmuş olmasına ve şahsi hakka inhisar eden
 davaları ceza mahkemesinin bakmasına usulen cevaz olmamasına göre hadisede
 şahsi hak noktasından orman idaresinin ait olduğu mercie müracaatta
 muhtariyetine karar verilmesi" gerektiği belirtilmiştir.

Cürüm eşyasını satın almak suçundan sanıklar hakkında açılan davada,
 sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmediği cihetle, Yerel Mahkemenin şahsi
 hakka ilişkin karar vermesi yerinde değildir.

Kaldı ki, sanıklardan temin olunan altının, satın aldıkları miktarda olup
 olmadığı da belli değildir. Sanık Adil, kendisinden daha fazla altın
 alındığını iddia etmiştir. İadeye karar verilen altının aidiyet ve ayniyeti
 tartışmalıdır, kesinlik kazanmamıştır.

Bu itibarla, ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması halinde
 tarafların şahsi hak yönünden hukuk mahkemesinde dava açmakta özerk
 bulunmalarına (muhtariyetlerine) karar verilmesi dosya kapsamına ve
 yargılamanın niteliğine göre daha isabetli olacağından direnme hükmünün
 bozulmasına karar verilmelidir.

S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi
 (BOZULMASINA), 12.11.1990 günü oybirliğiyle karar verildi.
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini