 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Ceza Dairesi
E. 1990/5799
K. 1990/6469
T. 4.12.1990
* İFTİRA
* TEMEL CEZANIN FAZLA BELİRLENMESİ
ÖZET : 1- Sanığın belli kimselere suç isnadında bulunduğu kabul edildiği halde
eyleminin TCK.nun 285/1-son maddesine uyan iftira suçunu oluşturduğunun
gözetilmemesi,
2- Kabule göre; 21.11.1990 tarih ve 3679 sayılı Yasanın 2. maddesinde
öngörülen nesnel ve öznel ölçüler gözetilmeden "takdiren ve teşdiden"
sözcükleriyle ve yetersiz gerekçeyle temel cezanın fazla belirlenmesi yasaya
aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 285/1-son, 29)
Suç uydurma suçundan sanık Celaleddin hakkında, Türk Ceza Yasasının 283/1; 647
sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 300.000 lira ağır para cezasıyla
hükümlülüğüne ilişkin, (Hilvan Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1990/14
esas, 1990/25 karar sayılı ve 13.3.1990 tarihli hükmün temyiz yoluyla
incelenmesi üst C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş
olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 16.10.1990 tarihli bozma isteyen
tebliğnamesiyle 25.10.1990 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası,
başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve
gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde
görülmemiştir. Ancak:
1- Sanığın belli kimselere suç isnadında bulunduğu kabul edildiği halde
eyleminin T.C. Yasasının 285/1-son maddesine uyan iftira suçunu
oluşturduğunun gözetilmemesi,
2- Kabule göre, korunan hukuki konunun önem ve değeri, suçtan doğan zarar yada
tehlikenin nitelik ve niceliği, eylemin hukuka aykırılık boyutu, işleniş
biçimi, yer ve zamanı, kullanılan araçlar, sanığı suça iten amaç, irade ve
kusurluluktaki yoğunluk, suç işleme becerisi, sanığın kişiliği, geçmişi ve
yaşamı, eylem anı, öncesi ve sonrasındaki davranışları, ailesel, ekonomik ve
toplumsal ilişikleri ve konumu gibi 29.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren
21.11.1990 tarih ve 3679 sayılı Yasanın 2. maddesinde öngörülen nesnel ve
öznel ölçüler gözetilmeden, "takdiren ve teşdiden" sözcükleriyle ve yetersiz
gerekçeyle temel cezanın fazla belirlenmesi,
Yasaya aykırı ve Üst C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce
yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), 4.12.1990 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
|