 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
ESAS KARAR
90/5170 90/11447
ÖZET:Vasiyetnamenin iptali yönündeki kararlar davacıları yararına
sonuç doğurur, iptal davası açmayanlar bundan yararlanamazlar.
Muhalefet:S.H.Hakiminin tenfiz davasına bakma yetkisi yoktur.
Temyiz eden:Davacı
Rimziye Yıldız ile Hayriye Korkmaz ve ark. arasındaki vasiyetnamenin
tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen
hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
1-Muris Hatice Dilsiz'in veraset ilamı istenmeden davalıların murisle
bağlantıları konulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna
aykırıdır.
2-Davacının isteği, dayanılan vasiyetname iptal edildiğinden red
edilmiştir.
Muris Hatice Dilsiz tarafından düzenlenen l7.1.l970 günlü vasiyetname
kanuni mirascılardan Yüksel Çelik, Nurcan Gürkan, Nurhayat Çerçioğlu ile
Mustafa Dilsiz'in açtığı dava sonunda şekil şartına uyulmadığından iptal
edilmiştir.
Vefat zamanında çıkan vasiyetname butlanını irtilzam eden bir nakise
ile malul görülme bile hemen Sulh mahkemesine verilir (M.K.535). Sulh
mahkemesi vasiyetnameyi temellüm ettiği tarihten itibaren biray içinde açar
(M.K.536). Mirasta hak sahibi olanlara vasiyetnamenin resmi bir sureti tebliğ
edilir(M.K.537).
Vasiyetnamenin iptal davası mirasçılardan biri tarafından ikame
olunabileceği gibi lehine vasiyet yapılan alakadar tarafından dahi ikame
olunabilir (M.K.499). İptal davası müddeinin tasarrufa ve butlanın sebebine
mutlak olduğu günden itibaren birsene...geçmekle zaman aşımına uğrar
(M.K.50l). Açıklanan bu kurallardan anlaşılacağı gibi vasiyename iptal
edilinceye kadar geçerli belgelerdendir. Her mirasçı veya ilgilinin iptal
davası açma hakkı münhasıran kendisine ait olup her biri yönünden zaman
aşımının başlanğıcı şahsına bağlı olanlardan kaynaklanmaktadır. O halde
yalnız iptal davacı açanlar bunun sonuçlarından faydalanır. Bu yön
düşünülmeden tüm davalılar hakkındaki davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Davacının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, bozmada oybirliğiyle sebebinde oyçokluğuyla 22.ll.l990 tarihinde
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Üye
İ.Yanıkömeroğlu T.Alp M.Ş.İrge A.N.Tuncer H.Dinç
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Sulh Hukuk mahkemesi vasiyetnameyi tesellüm ettiği tarihten itibaren
nihayet bir ay içinde açar. Vasiyetname açılırken malum olan mirasçılar davet
edilir (M.K.536). Vasiyetnamenin açılmasını müteakip yararlarına vasiyet
yapılmış veya mirascı tayin edilmiş olanlardan her birine kendilerine ne
vasiyet edildiğine dair yazıların resmi bir sureti müracaatları beklenmeden
tebliğ olunur (M.K.537). Lehlerine teberru yapılan kimselerin ve mirasçıların
adresleri belli değilse vasiyetten ilanen haberdar edilirler. Vasiyetnamede
mirascı nesbedilmiş olupta hakları itiraza uğrayanlara istekleri halinde
MİRASÇILIK SIFATLARI HAKKINDA resmi bir BELGE verilir (M.K.538). Sulh Hakimi
vasiyetnamenin kendisine tevdiine müteakip kanuni mirasçıların emvale
muvakkatan vasiyet etmelerine müsade yahut resmen idaresini emreder
(M.K.535). Kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse bu vasiyeti ifa ile
mükellef olan varsa ona, yoksa kanuni ve mansup mirasçılara karşı muayyen
şeyin teslimini dava etme hakkına sahiptirler (M.K.541). Kanumi mirascılar,
silyetlik hükümlerine tevfikan mansup mirascıların hisselerini teslime
mecburdurlar (M.K.539).
Tapu sicil nizamnamesinin l9.maddesinde gösterilen belge M.K.nun
538.maddesi uyarınca verilen suret ve mirascı nesbedilenlere verilecek
veraset belgesinden başka birşey ifade etmez.
Görüldüğü gibi Sulh Hakiminin görevi vasiyetnameyi açmak ilğililere
tebliğ etmek, mansup mirascı varsa isteği halinde ona bir mirasçılık belgesi
vermek ve terekeye dahil mallara kanuni mirasçıların muvakkaten el
koymalarına musaade etmek yahut resmi iradeyi emretmekten ibarettir.
Davacının isteği M.K.nun 541.maddesi uyarınca ifa isteğine ilişkin
olup, mahkemenin görevi Genel Kurallar çerçevesinde istenen şeyin değerine
göre tayin olunmalıdır. Kanunlarda Sulh Hakiminn vasiyetnamenin tenfizine
(yerine getirilmesine) hüküm geçirmesine) karar vereceği yönünde bir hüküm
yoktur. Mahkemelerin görevleri kanunla tayin edilir (Anayasa 142). Mahkemeyi
görevli kabul eden çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Karar bu sebeple
bozulmalıdır.
Üye
Tahir Alp
|