 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/5-363
K. 1991/4
T. 4.2.1991
* UYUŞTURUCU MADDELER
(Esrar içmek)
(TCK.nun 404. maddesinin son fıkrası)
ÖZET : Sanığın fazla miktarda esrar ile yakalandıktan sonra, daha az
miktardaki esrarın yerini göstermekle suç niteliğinin değişik ve aleyhe
olarak belirlenmesine yönelik bir hizmet ve yardımda bulunduğu söylenemez. Bu
itibarla, sanığın belirli indirimden yararlanması olanaklı değildir.
(765 s. TCK. m. 404/2, 404/son)
Uyuşturucu maddelerden esrar içmek suçundan sanık Ahmet'in TCY.nın 404/2-son
maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 20.000 lira ağır para cezasıyla
cezalandırılmasına ilişkin, (İstanbul Altıncı Ağır Ceza Mahkemesi)n-ce
20.4.1990 gün ve 51-95 sayı ile verilen hüküm, C. Savcısının temyizi üzerine,
Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi'nce, 28.6.1990 gün ve 3211-2516 sayı ile;
Alınan istihbarat üzerine izlenen sanığın yakalandığında, üzerinde yapılan
arama sonucu esrarın büyük kısmı elde edilmiş olduğuna göre bakiye esrarın
yerini göstermesinin TCY.nın 404/son maddesinin uygulanmasını
gerektirmediğinin gözetilmemesi) isabetsizliğinden bozulmuş,
Yerel Mahkeme ise, 17.9.1990 gün ve 159/203 sayı ile; (Sanık bir kısım esrarla
birlikte yakalandıktan sonra, bakiye esrarın yerini göstererek elkonulmasını
sağlamakla kişi ve sonuçta da toplum sağlığını zarara uğratmaktan
kurtardığından, bu davranışı "Cürmün ortaya çıkması" olarak
değerlendirilmeli) biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de, C. Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya C.
Başsavcılığı'nın "bozma" istekli 10.12.1990 gün ve 5-5446 sayılı
tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Kolluk tarafından esrar içtiği ve sattığı öğrenilen sanığın evinden çıktıktan
sonra izlenerek dolmuş duruağında, elindeki poşetin içinde bulunan 1,5 kg.
esrarla yakalandığı, emniyetteki ifadesinde, evinde de bir miktar esrar
olduğunu söylemesi üzerine gösterdiği yerden 250 gr. esrarın daha elde
edildiği anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında, açıklanan bu oluşta uyuşmazlık
bulunmamaktadır. Uyuşmazlık 1,5 kg. esrarla yakalanan sanığın, göstermesi
üzerine, 250 gr. esrarın evinde yakalanması karşısında, TCY.nın 404/son
maddesindeki belirli indirimden yararlanıp yararlandırılmayacağı
hususundadır.
TCY.nın 404/son maddesinde; "Bu cürümler haber alındıktan sonra cürmün meydana
çıkmasına veya şeriklerinin yakalanmasına hizmet ve yardım eden kimseler
hakkında...cezalar indirilebilir" hükmü yer almaktadır.
Buna göre, maddenin son fıkrasında yer alan belirli indirimin uygulanabilmesi
için failin hizmet ve yardımı, belirli sonuçlar doğurmaya elverişli
olmalıdır. Buna göre:
a- Failin hizmet ve yardımı suçun niteliğini ortaya çıkarmaya yönelik
olmalıdır: Örneğin, az miktarda bir uyuşturucu madde ile yakalanan fail,
uyuşturucu madde kullanmak suçundan sorumlu tutulabilecekken, elde edilemeyen
sakladığı uyuşturucu maddelerin yerini söyleyerek elkonulmasını sağlar ve
uyuşturucu madde satmak biçiminde suç niteliğinin değişmesini sağlarsa,
b- Fail yakalandıktan sonra cürmün sübutuna ilişkin olarak uyuşturucu maddenin
yerini göstererek elde edilmesini sağlarsa, örneğin; yakalanan failde suç
konusu madde elde edilmemiş ise fail sakladığı yeri bildirerek uyuşturcu
maddenin yakalanmasına yardım ederse,
c- Fail yakalandıktan sonra, uyuşturucu madde ile şeriklerinin yakalanmasına
olanak sağlarsa, örneğin; bir kısım uyuşturucu madde ile yakalanan fail,
kimlik ve yer bildirmek suretiyle suç konusu madde ile suç ortaklarının
yakalanmasını sağlarsa maddenin son fıkrasındaki belirli indirimin
uygulanması söz konusu olacaktır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, sanığın fazla miktarda esrar ile yakalandıktan
sonra, daha az miktadaki esrarın yerini göstermekle suç niteliğinin değişik
ve aleyhe olarak belirlenmesine yönelik bir hizmet ve yardımda bulunduğu
söylenemez. Bu itibarla sanığın belirli indirimden yaralanması olanaklı
değildir.
Aksine kabul; bu suçu işleyenlerin belli miktarda uyuşturucu maddeyi bir yere
saklayarak yakalandıklarında söylemek suretiyle, belirli indirimden
yararlanmalarını sağlar ki böyle bir uygulamanın yasanın amacına uygun olduğu
söylenemez.
Bu itibarla, olayda TCY.nın 404/son maddenin uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, C. Savcısının temyiz itirazları ile
tebliğnamedeki bozma düşüncesi yerinde görüldüğünden direnme hükmünün
(BOZULMASINA), 4.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|