 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/4384
K. 1990/7523
T. 19.6.1990
* TAZMİNAT
* SÜRESİ BELİRLİ OLMAYAN SÜREKLİ
HİZMET AKİTLERİ
* FESİH
* KÖTÜNİYET
ÖZET : İşçinin, işinden çıkarılması durumunda ayrıca tazminat istemeye hakkı
vardır. Ancak, bunun için işverenin kötüniyetle hareket etmiş olması yada
başkaca gerektirici bir nedenin bulunması gerekir.
Davada; olayın oluş tarzına göre işverenin, ihbar ve kıdem tazminatı dışında
fesihten sonraki boşta geçen süre için herhangi bir tazminat ödemesini
gerektiren sebepler yoktur.
Davacının çalışması belirli süreli hizmet aktine dayanmamaktadır. Süresi
belirli olmayan sürekli hizmet akti ile çalışmıştır. Bütün bu nedenlerle
boşta geçen süreye ilişkin isteğin reddine karar verilmelidir.
(1475 s. İş K. m. 13)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, boşta geçen süreler karşılığı ve yıllık
ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalı bankanın kambiyo şubesinde görevli iken, adı usulsüz bir işe
karışmış ve bu nedenle iş akti 14.5.1982 tarihinde feshedilmiştir. Hakkında
açılan kamu davası süre yönünden ortadan kaldırılmıştır. Ceza mahkemesinde
mütalaasına başvurulan bilirkişi, davacının usulsüz işlemlerle ilgili
belgelerde rumuz ve parafının bulunduğunu, ancak imza yetkisinin olmadığını,
bu sebeple sorumluluk yüklenilemeyeceğini bildirmiştir.
Davacı, 9.10.1986 tarihinde açtığı bu dava ile fesihten 1.12.1984 tarihine
kadar boşta geçen süre için uğradığı zarar karşılığı ücret ve ücrete bağlı
haklarını istemiştir.
Mahkemece, bilirkişiye yaptırılan hesap sonucuna göre 20.7.1982 ile 1.12.1984
tarihleri arası için gerçekleşen ücret ve ücrete bağlı haklara karar
verilmiştir.
Gerçekten, 1475 sayılı İş Kanununun 13. maddesinin, son fıkrasına göre,
işçinin ayrıca tazminat isteme hakkın vardır. Ancak, bunun için, işverenin
kötüniyetle hareket etmiş olması yada başkaca gerektirici bir nedenin
bulunması gerekir. Davada, olayın oluş tarzına göre işverenin ihbar ve kıdem
tazminatı dışında, fesihten sonraki boşta geçen süre için herhangi bir
tazminat ödemesini gerektiren sebepler yoktur. Davacının çalışması belirli
süreli hizmet aktine de dayanmamaktadır. Süresi belirli olmayan sürekli
hizmet akti ile çalışmıştır. Bütün bu durumlar itibariyle boşta geçen süreye
ait isteğin reddine karar vermek gerekir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerden
(BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
19.6.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* Davacı, davalı bankanın kambiyo servisi elemanlarındandır. Yabancı uyruklu
döviz tevdiat hesabı müşterisi olan bir kişinin başvurusu üzerine, gerekli
işlemleri yaparak paraf etmiş ve imzaya hazır hale getirmiştir. Bu evrakların
imzalanmasından sonra, yabancı bankalarda hesabı bulunmayan şahıs bankadan
toplam 187.500 Amerikan Doları para çekmiştir. Davacının müstakil imza
yetkisi bulunmamakla beraber, kendisinin yaptığı muamelelerle ve o işlere
iştiraki ile davalı banka zarara uğramıştır. Bu durum, 1475 sayılı İş
Kanununun 17/II-d maddesindeki "bağlılığa uymayan davranışlarda bulunmak"
halini oluşturur. Davacının bu hareketi, davalı işverene, hizmet aktini haklı
sebeple bozma imkanını sağlar. Bu bakımdan fesih haklı sebebe dayanmakla bu
isteklerin reddi gerekirken, kabulü şeklindeki mahkeme kararının bozulması
oyunda olduğundan, çoğunluğun bu yönden onama kararına katılmıyorum.
Hikmet ÖZER
|