 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Ceza Dairesi
E. 1990/4371
K. 1990/5006
T. 10.10.1990
* GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK
(Özel muayenehane)
ÖZET : Hekim olan sanığın çalıştığı hastaneden izinli ya da izinsiz olarak
çalışma saatinin bitiminden önce hasta neden ayrıldıktan sonra özel muayene
yerinde bulunduğu zaman dilimi içinde hastadan para alması, görev sırasında
yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 240/2)
Görev sırasında yetkiyi kötüye kullanma suçundan sanık Yaşar hakkında, Türk
Ceza Yasasının 240/2, 72; 647 sayılı Kanunun 4-6. maddeleri uyarınca 60.000
lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, 3 ay süre ile memuriyetten
mahrumiyetine, cezasının ertelenmesine ilişkin, (Bozkır Asliye Ceza
Mahkemesi)nden verilen 1988/91 esas, 1990/13 karar sayılı ve 14.2.1990
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Yaşar tarafından istenilmiş
ve temyiz edilmiş olduğundan, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 26.6.1990 tarihli
bozma isteyen tebliğnamesiyle 28.6.1990 tarihinde daireye gönderilen dava
dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve
gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen görev sırasında yetkiyi kötüye kullanma eylemiyle ulaşılan
çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından
işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün
kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini
sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin
tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere
dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık Yaşar'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş
olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, (TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE
HÜKMÜN ONANMASINA), 10.10.1990 tarihinde, eylemin suç olup olmadığı konusunda
ikiye karşı üç, suç olduğu takdirde nitelemede bire karşı dört oyçokluğuyla
karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
* 1-Sanık hekimdir. Çalıştığı hastaneden, izinli ya da izinsiz, çalışma
saatinin bitiminden önce ayrılmıştır. Eylemi ise, hastaneden ayrıldıktan
sonra, özel muayene yerinde bulunduğu zaman dilimi içinde hastadan para
almaktan ibarettir. İzinsiz bile ayrılsa, bu özel yerde, sanığın ne görevi,
ne de görevden doğan kötüye kullanmaya elverişli bir yetkisi bulunmamaktadır.
O nedenle sanığın eylemi, ancak disiplin cezasının gerektirecek boyutlar
içinde kalmıştır.
2- Eğer çoğunluk görüşü doğrultusunda, bu zaman dilimi içinde de sanığın
görevli bulunduğu benimsenecek olursa, bu kez eylem, görev ya da niteliğin
kötüye kullaılmasını ve çıkar sağlanmasını öngören T.C. Yasasının 210.
maddeleri içinde düşünülmek gerekir. Zira, T.C. Yasasının 240. maddesi, öbür
görevi kötüye kullanma suçlarına göre belirgin yardımcı hüküm konumundadır ve
bu durum Yasada açıkça öngörülmüştür. Yardımcı hüküm; asıl hüküm söz konusu
olduğunda uygulamadan geriye çekileceği ve bu nitelemeyi değerlendirmek
yüksek görevli mahkemeye ait olacağı için, görevsizlik kararı verilmesi
zorunludur.
Sunduğum nedenlerle eylemin suç olup olmadığı ve suç olduğu takdirde niteliği
açılarından çoğunluk görüşüne karşıyım.
Sami SELÇUK
Başkan
* Olayda, T.C. Yasasının 210. maddesinde yazılı suçun unsurları
bulunmadığından Sayın Başkan'ın 2 numaralı karşı oy yazısına katılmıyorum,
Ancak 1 numaralı karşı oy yazısında yazılı gerekçelerle hükmün bozulması
gerektiği kanaatında olduğumdan çoğunluğun onama düşüncesine bu nedenle
karşıyım.
Erol ÇETİN
Üye
|