 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Ceza Dairesi
E. 1990/3773
K. 1991/254
T. 29.1.1991
* BASIN YOLUYLA MİLLİ DUYGULARI
ZAYIFLATMAK VE ORTADAN KALDIRMAK
İÇİN PROPAGANDA YAPMAK
ÖZET : Dava konusu yazıların suç unsuru içerip içermediklerinin mahkeme
tarafından irdelenip tartışılması gerekirken, bilirkişi incelemesi yoluna
gidilmesi, buna göre hüküm kurulması yasaya ve içtihatlara aykırıdır.
Haber yazısını yazan şahıs, 5680 sayılı Yasanın 16/2. maddesinde yazılı
sürede kimliğini açaklamamışsa 16/1. maddeden yararlanamaz.
"Batılı Bilim Adamı Gözüyle 64 Yıl Sonra Şeyh Sait" başlıkla yazının,
sanığının hukuki durumu TCK. nun 162. maddesi açısından ele alınıp
değerlendirilmesi gerekir.
(765 s. TCK. m. 162) (1412 s. CMUK. m. 72) (5680 s. Basın K. m. 16)
Basın yoluyla milli duyguları zayıflatmak veya ortadan kaldırmak için
propaganda yapmaktan sanıklar Mehmet ve Bekir'in yapılan yargılamaları
sonunda; mahkumiyetlerine, (sorumlu müdür) sanık Bekir hakkında tayin edilen
hürriyeti bağlayıcı cezaların 5680 sayılı Basın Kanununun değişik 161/1.
maddesi gereğince paraya çevrilmesine dair, (Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi)nden verilen 16.10.1990 gün ve 1989/9 esas, 1990/117 karar sayılı
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve duruşmalı olarak sanıklar vekili
tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname
ile daireye gönderilmekle; sanık Mehmet yönünden duruşmalı, sanık Bekir
yönünden ise -şartlarının bulunmaması nedeniyle- duruşmasız olarak yapılan
inceleme sonunda aşağıdaki karar tesbit edildi:
5680 sayılı Basın Kanununun değişik 16/1. maddesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı
cezadan çevrilen para cezasının asıl ceza olması nedeniyle şartları
bulunmadığından, sorumlu müdür sanık Bekir vekilinin duruşmalı inceleme
isteğinin reddine,
1- Kökleşen Yargıtay İçtihatlarına göre, mahkeme, ancak ve yalnız özel ve
uzmanlık bilgisi gerektiren hallerde soruşturma görevini kolaylaştırmak üzere
bilirkişiye başvurabilir. Bunun dışında bilirkişiye başvurması, mahkemenin
resmi görevini başkasına yaptırması mahiyetini taşıyabileceğinden kabul
edilemez.
Bir yazının suç unsurlarını içerip içermediğini irdeleme ve tartışma da
mahkemenin bilirkişiye havale edemiyeceği görevlerindendir.
Bu tesbit karşısında; davaya konu teşkil eden yazıların her birinin kapsamları
ve amaçlarına göre suç unsurlarını içerip içermediklerinin, içeriyorlarsa bu
suçların unsurları itibariyle nasıl oluştuklarının bizzat mahkeme tarafından
irdelenip tartışılması gerekirken, bu hususta bilirkişi incelemesi yoluna
gidilerek alınan rapora dayanılmak ve atıfta bulunulmak suretiyle hüküm
kurulmuş olması,
2- Kabule göre:
A- Düşünceleri hükme dayanak yapılan bilirkişilere yemin verilmemesi suretiyle
CMUK.nun 72. maddesi hükmünün ihlal edilmesi,
B- Sanıklardan Mehmet, hazırlık soruşturmasından beri süregelen ifadelerinde,
"26 Mart Yerel Seçimleri ve Diyarbakır Örneği" başlıklı yazının suç
unsurlarını içerdiği iddia ve kabul olunan ikinci bölümünün kendisine ait
olmayıp, Yılmaz adlı şahıs tarafından yazıldığını savunmuş bulunduğu halde,
bu yoldaki savunmanın tahkiksiz bırakılması,
C- Dava konusu "İnsan Hakları Uluslararası Konferansı" başlıklı yazı, kişisel
yorum ve düşünceyi içeren bir haber yazısı olup, haberi yazan şahsın 5680
sayılı Basın Kanununun değişik 16/2. maddesinde belirtilen sürede gerçek
kimliğinin açıklanmamış bulunması nedeniyle, yayını gerçekleştirmiş olan
sorumlu müdür sanığın anılan Kanunun değişik 16/1. maddesi hükmünden
yararlanamayacağının düşünülmemesi,
D- Dipnotuna göre Kürdoloğ Martin Van Bruinessen'in (Ağa, Şeyh ve Devlet:
Kürdistan Sosyal ve Politik Örgütleri Üzerine) adlı 1978 tarihli eserinin bir
bölümünden alınap aktarıldığı anlaşılan "Batılı Bilim Adamı Gözüyle 64 Yıl
Sonra Şeyh Sait" başlıklı yazı nedeniyle sorumlu müdür sanığın hukuki
durumunun TCK.nun 162. maddesi açısından ele alınıp değerlendirilmesi
gerekirken, bu sanık hakkında yazı sahibinin belli olduğundan bahisle 5680
sayılı Basın Kanununun değişik 16/1. maddesine göre uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar vekilinin temyiz dilekçelerinde ve sanık Mehmet
vekillerinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürmüş bulundukları temyiz
itirazlarıyle C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş
olduğundan, sair cihetleri incelenmeksizin hükmün bu sebeplerden dolayı istem
gibi (BOZULMASINA), 29.1.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.
|