 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/3321
K. 1990/4812
T. 22.5.1990
* SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ
* MUVAZAA
ÖZET : Borçlar Kanununun 18. maddesi uyarınca Cennet mirasçıları veya tereke
mümessili, sözleşmenin tarafı olmakla satış vaadi sözleşmesinin muvazaaya
dayandığını ileri süremezler ve iddianın isbatı bakımından tanık
dinletemezler.
(818 s. BK. m. 18)
Davacı Galip vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.3.1985 gününde verilen
dilekçe ferağa icbar suretiyle tescil; davacılar Neşe ve Özcan vekilleri
tarafından, davalılar Galip, Ali ve Ahmet aleyhlerine 11.12.1987 gününde
verilen dilekçe ile senet iptali istenmesi üzerine, her iki davanın
birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda; senet iptali davasının kabulüne ve
İzmir İkinci Noterliği'nce düzenlenen 5.9.1961 gün ve 14301 sayılı satış
vaadi mukavelenamesinin iptaline, ferağa icbar suretiyle tescil davasının
reddine dair verilen 26.12.1989 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak
incelenmesi davacı-davalılar Ali ve Ahmet ile vekilleri, ayrıca yine
davacı-davalı Ahmet ve vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu
anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ve dava değerinin bir milyon lirayı
aştığı anlaşılamadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra
dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle mümeyyizler vekilinin sair
temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak;
Davacı Galip vekili, İzmir İkinci Noterliği'nce re'sen düzenlenen 5.9.1961 gün
ve 14301 yevmiye numaralı sözleşme ile davalıların miras bırakanı Cennet'in
39 ada, 80 parsel sayılı taşınmazın, Galip'e satış vaadinde bulunduğundan
mezkür taşınmazın Galip adına ferağa icbar suretiyle tescilini istemiştir.
Galip, sözleşmeden doğan kişisel hakkını Ali ve Ahmet'e devretmiş olup dava
onlar tarafından takip edilmektedir.
Diğer yönden, ferağa icbar suretiyle tescil davasının davalılarından Neşe ve
Özcan vekilleri ise, açmış olduğu ayrı bir dava ile müvekkilerinin
mirasbırakanı Cennet ve torunu Galip arasında düzenlenen satış vaadi
sözleşmesinin muvazaaya dayandığını bildirerek satış vaadi sözleşmesinin ve
bu sözleşmeden doğan kişisel hakkın temlikine ilişkin senedin iptallerine
karar verilmesini istemiştir.
Her iki dava birleştirilmiş, senet iptali davası kabul edilmiş ve ferağa icbar
suretiyle tescil davası reddedilmiştir.
Neşe ve Özcan, Cennet'in külli halefidirler, sözleşmenin tarafı sayılırlar ve
zaten davayı Cennet terekesi mümessili takip etmektedir. Borçlar Yasasının
18. maddesi uyarınca, Cennet mirasçıları veya tereke mümessili, sözleşmenin
tarafı olmakla satış vaadi sözleşmesinin muvazaaya dayandığını ileri
süremezler ve iddianın ispatı bakımından tanık dinletemezler. Zaten karşı
taraf, tanık dinletilmesine muvafakat etmemiştir. Bu durumda, dinlenilen
tanık sözlerine de itibar edilmez. Ayrıca, çekişmeli taşınmazın Galip
tarafından tasarruf edildiği anlaşılmakla, zamanaşımı savunmasının da
dinlenme olanağı yoktur.
Bu itibarla, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak düzenlediği hakkında
Cennet terekesi mümessilinin Galip'e yemin teklif etme hakkı olup bu hususun
ilgiliye hatırlatılması gerekirken aksine bazı görüş ve düşünce ile tanık
dinlenmesi ve tanık sözlerine istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru
görülmemiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-davalılar Ali ve Ahmet
vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,
22.5.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.
|