 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/2960
K. 1990/3249
T. 3.5.1990
* MUACCEL BORÇ
ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesinden
kaynaklanmaktadır. Borçlar Kanununun 101. maddesi hükmü gereğince; "muaccel
bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mutemerrit olur." Davacının alacağı
sözleşmede kararlaştırılan süreye göre muaccel ise de, davacının ihtarından
önce davalı mutemerrit sayılmaz.
(818 s. BK. m. 101)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilam-da
yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik
olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi
üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; noterlikçe re'sen düzenlenen satış vaadi sözleşmesi gereğince
davalının inşa etmekte olduğu apartmandan iki ve dört numaralı daireleri
40.000.000 lira bedelle satın almak üzere anlaştığını ve satım beledinden
20.000.000 lirayı nakit ve kalan 20.000.000 liralıkta muhtelif vadeli bonolar
verdiği halde iki numaralı dairenin tapusunu başkasına devir eden davalı
hakkında ödediği senetler için davalar açıp parasını geri aldığını ileri
sürerek dört numaralı daire için peşin ödediği 20.000.000 lira ile sözleşmede
yazılı 30.000.000 TL. ceza şartının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan peşinen ve nakden aldığı 20.000.000 lirayı ödemeyi kabul
ettiğini, ceza şartı isteminin yerinde olmadığını savunmuş ve davanın reddini
dilemiştir.
Mahkemece, 20.000.000 lira satış bedeli ile 15.000.000 lira ceza şartı olmak
üzere toplam 35.000.000 liranın tahsiline karar verilmiş ve hüküm taraflarca
temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle iki daire için 30.000.000 lira ceza şartı
kararlaştırılmış olmasına ve davalı tarafından üçüncü kişiye tapusu
aktarılmış olan iki numaralı daire yönünden Ankara Üçüncü Asliye Hukuk
Mahkemesi'nin 1987/138 esas, 317 karar sayılı dosyasında davacı tarafından
cezai şarttan vazgeçilmiş bulunmasına göre davalının tüm ve davacının
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi
gerekir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesinden
kaynaklanmaktadır. Borçlar Kanununun 101. maddesi hükmü gereğince, muaccel
bir borcun borçlusu alacaklının ihtariyle mütemerrit olur. Davacının alacağı
sözleşmede kararlaştırılan süreye göre muaccel ise de, davacının ihtarından
önce davalı mütemerrit sayılmaz. Davacının davalıya gönderdiği Ankara
Yirmiüçüncü Noterliği'nin 11.2.1987 tarih ve 6616 sayılı ihtarnamesiyle
tanınan süre sonunda mütemerrit sayılır. Öyle ise bu ihtarnamenin davalıya
tebliğ tarihi araştırılarak tanınan üç günlük süre de eklenmek suretiyle
bulunacak tarihten itibaren hüküm altına alınan miktara yasal faiz
hükmedilmesi gerekirken davacının faiz istemi hakkında olumlu veya olumsuz
bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirir.
S o n u ç : Yukarıda açıklandığı gibi birinci bent uyarınca davalının tüm ve
davacının sair temyiz itirazlarının reddine ve temyiz olunan kararın ikinci
bentde gösterilen nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde peşin
harcın iadesine, 3.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|