 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1990/2929
K. 1992/4679
T. 11.5.1992
* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
* VERGİ KAYDI
ÖZET : Yanlar arasındaki uyuşmazlık vergi kaydı sınırında yazılı bulunan hali
arazinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmeye elverişli
olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece bilgilerine başvurulan
yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle hali arazinin mer'a olduğuna ilişkin
beyanları soyut içerikli olup hükme dayanak yapılamaz. Kamu malı niteliğinde
bulunan mer'aların zilyetlik yoluyla kazanılması olanaksızdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 18/2, 14)
Tapulama sırasında 437 parsel sayılı 6900 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar
davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliğine dayanan itirazı tapulama komisyonu tarafından reddedilmiştir.
Davacı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava
açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, gerçek haksahibi Hazine adına tesciline
karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kadastroca vergi kaydı miktarı fazlası olarak Hazine adına tesbit
gören 437 sayılı parsele ilişkin tesbitin iptali ile adına tescilini
istemiştir. Mahkemece, dayanılan vergi kaydının değişir sınırlı olduğu ve
kapsamı ile geçerli bulunduğundan sözedilerek davanın reddine ilişkin kararı
davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dayandığı vergi kaydı Kuzeyde Reşit, Doğu, Batı ve Güney yönde hali
sınırını okumaktadır. Kural olarak bu tür kayıtların kapsamı miktarı ile
geçerlidir. Değişir sınırlı vergi kaydı kadar kayıt malikine 306, 307 ve 308
sayılı parsellerde yer verilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık vergi kaydı
sınırında yazılı bulunan hali arazinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği
yoluyla mülk edinilmeye elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece bilgilerine başvurulan yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle hali
arazinin mer'a olduğuna ilişkin beyanları soyut içerikli olup hükme dayanak
yapılamaz. Kamu malı niteliğinde bulunan mer'aların zilyetlik yoluyla
kazanılması olanaksızdır.
Hal böyle olunca; bir bütün halindeyken taksim edilen 306, 307, 308 parseller
ile ve bunlardan miktar fazlası olarak ayrılan 436, 437 ve 438 sayılı
parselleri çeviren komşu parsel tutanak ve dayanağı kayıt ve belgeler
getirtilmeli, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar
taşınmazın başında dinlenmeli, vergi kaydında sınır olarak gösterilen hali
arazi parçasının zilyetlikle mülk edinmeye müsait yerlerden olup olmadığı,
mer'a ile hali arazi farkının bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, taşınmaz
öncesinin mer'a niteliğinde bulunup bulunmadığı geleneksel kullanma biçimi
ile davacının zilyetliğinin başlangıç ve sürdürülüşü hakkında vakıalara
dayalı bilgi alınmalı, ziraat mühendisinden 306 sayılı parselin Batısında
olduğu söylenen parselin bilimsel ve teknik anlamda mer'a olup olmadığı
konusunda inceleme yaptırılmalı, köye ait tahsisli mer'a bulunup bulunmadığı
merciinden sorulmalı, tapu fen memuru uzman bilirkişiden keşfi izlemeye
olanak verecek şekilde kroki alınmalı, ondan sonra ortaya çıkacak sonuca göre
bir karar verilmelidir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü
hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri
verilmesine, 11.5.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|