 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/2910
K. 1990/9553
T. 22.11.1990
* ECRİMİSİL
ÖZET : Ecrimisil davalarında kötü niyetli işgal sözkonusu olduğu için hak
isteyen davacının tapu maliki olması yeterli olmayıp, şagilin ayrıca kötü
niyetli olması gerekir. Taşınmazı, davacının sattığı kişiden haricen satın
alan ve taşınmazı kendisine teslim edilen davalının ise kötü niyetli olduğu
kabul edilemez.
(743 s. MK. m. 908)
Dava dilekçesinde, tapu ile malik olunan dükkana vaki elatmanın önlenmesi ve
410.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili
istenilmiştir. Mahkemece, men'i müdahaleye ilişkin dava atiye bırakıldığından
bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 367.030 lira ecrimisilin tahsili
cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki belgelerden, davacının halen kayden tapu ile malik bulunduğu
taşınmazı, üzerine kayıt tesis ettirmeden dava dışı Salih adındaki şahsa
haricen satış bedelini alarak teslim ettiği, davalının da Salih'ten bu
taşınmazı yine haricen satın alıp teslim aldıktan sonra tapu maliki davacı ve
kendi bayii Salih aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtığı ve bu davanın
halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Ecrimisil davalarında kötü niyetli işgal söz konusu olduğu için hak iste-yen
davacının tapu maliki olması yeterli olmayıp, şagilin ayrıca kötü niyetli
olması gerekir. Taşınmazı davacının sattığı kişiden haricen satın alan ve
taşınmazı kendisine teslim edilen davalının ise kötü niyetli olduğu kabul
edilemez.
Taraflar arasında derdest olduğu anlaşılan tapu iptal ve tesçil davasında
taşınmazın satış bedelinin ödenip ödenmediği ve teslimin vukuu bulup
bulmadığı araştırılarak sonuç buna göre belirleneceği için, davalının
taşınmazındaki işgalinin özellikle hapis hakkına da dayanıp dayanmadığı ve bu
suretle kötü niyetli şagil olup olmadığı hükmen saptanacağından, bu dava
sonucunun beklenmesi gerekir.
Münhasıran davacının tapu maliki bulunduğu olgusuna dayanılarak ve eksik
inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin
alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.1990 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|