 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1990/2305
K. 1990/7988
T. 11.12.1990
* ALACAK DAVASI
ÖZET : Hesap cüzdansız para ödeme banka teamüllerine göre mutad bir işlem
değildir. Ancak, nadiren yapılan bir ödeme şeklidir. Bu şekilde yapılan
ödemede; gerekli titizlik özen ve dikkatin gösterilmesi gerekir. Olayda hesap
kartonundaki imza ile tediye fişindeki imza birbirine uymamaktadır. Bu
nedenlerle; mahkemece, davalı bankanın ödeme yaparken gerekli dikkat ve özeni
göstermediği, bu ödemeden dolayı sorumlu olduğu sonucuna varılarak davanın
kabul edilmesi doğrudur.
(6762 s. TTK. m. 20)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret
Mahkemesi)nce verilen 29.12.1989 tarih ve 703-1343 sayılı hükmün duruşmalı
olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki
kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Üsküdar Şubesi'nde 4.12.1987
tarihinde üç ay vadeli, 4,5 faizli döviz mevduat hesabı açtırıp 10.000 DM.
yatırdığını, vadenin dolmasını takip eden günlerde parasını çekmek
istediğinde paranın tamamının çekildiğin öğrendiğini, müvekkilinin paranın
ödenmesi için gösterdiği 20.6.1988 tarihli ihtarnamesinin de semeresiz
kaldığını belirterek, 10.000 DM.'nı dava tarihine kadar birikmiş faizi olan
243 DM. ile birlikte davalıdan tahsiline, bu mümkün görülmez ise dava
tarihindeki 1 DM/777 TL.'den karşılığı olarak 7.958.811 TL.'nın
iskonto-reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının 30.3.1988 tarihinde şubeye gelerek cüzdanı
unuttuğunu, paraya acilen ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine müşteriye
zorluk çıkarmamak için şahsın nüfus cüzdanı tetkik edilip hüviyeti alınarak
hesap kartonu ile karşılıştırılıp tüm unsurlar birbirini teyit ettiğinden
hesaptan 3000 DM.'nın ödendiğini, aynı hesap sahibinin 31.3.1988 tarihinde
yine gelerek hesap cüzdanını bulamadığını, tekrar para çekmek istediğini
bildirdiği, bunun üzerine kendisinden cüzdan ibranamesi alınarak hesap
kapatılıp aynı gün 7.111.95 DM. bakiye üzerinde vadesiz döviz tevdiat hesabı
açıldığını, 1.4.1988 tarihinde İzmir Merkez Şubesi tarafından hesabın
bulunduğu Üsküdar Şubesi'nden provizyon alınarak vadesiz tevdiat hesabından
7000 DM. ödendiğini, yapılan tüm işlemlerin Bankalar Yasasına ve teamüllere
uygun olup bankanın basiretli bir tacir gibi davrandığını, ancak hesap sahibi
olduğunu bildiren davacının 6.5.1988 günü müracaat edip ilk hesaba ilişkin
hesap cüzdanını ibraz ederek para çekmek istediğini, nevar ki paranın Dursun
tarafından daha önce çekildiğinin kendisine bildirildiğini, ancak parayı
kendisinin çekmediğini söylemesi üzerine C. Savcılığına intikal
ettirildiğini, parayı çeken şahsın ibraz ettiği nüfus cüzdanının resmi
makamlarca verilmesi nedeniyle bankanın kötüni-yetl ve kusurundan
bahsedilemeyeceğini, bilakis nüfus cüzdanının başkalarının eline geçmesine
sebebiyet veren davacının ağır kusurlu belki de işbirliği içinde olduğunu
savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan delillere, banka kayıt ve evrakları üzerinde yaptırılan
bilirkişi incelemesine dayanılarak, hesap cüzdansız para ödemenin banka
teamüllerine göre mutad bir işlem olmadığı, ancak nadiren yapılan bir ödeme
şekli olduğunu, bu şekilde yapılacak ödemede gerekli titizlik, özen ve
dikkatin gösterilmesi gerektiği, olayda hesap kartonundaki imza ile tediye
fişindeki imzanın birbirine uymadığı, yapılacak bir incelemede iki imza
arasındaki farkın anlaşılabileceği, dolayısı ile hesap cüzdanı olmaması
nedeni ile para ödenmemesi gerektiği, hatta paranın diğer bir şubeden nakli
esnasında verilmiş olan hüviyet cüzdanı ile karşılaştırmanın yapılması
halinde iki hüviyet cüzdanı arasındaki farkın da belirlenebileceği, tüm bu
nedenlerle davalı bankanın ödeme yaparken gerekli dikkat ve özeni
göstermediği, binnetice bu ödemelerden dolayı sorumlu olduğu sonucuna
varılıp, 7.958.811 TL.'nın dava tarihinden itibaren 54 faiziyle davalıdan
tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve
delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin
bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün
temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün
(ONANMASINA), 238.765 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile
temyiz edenden alınmasına, taraf vekilleri geldiğinden 100.000 Tl. duruşma
vekillik ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 11.12.1990
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|