 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Beşinci Ceza Dairesi
E. 1990/2106
K. 1990/2438
T. 8.5.1990
* ZORLA ALIKOYMAK
* LİVATA
ÖZET : Mağdurun rızasıyla ırzına geçtikleri kabul edilen sanıkların mağduru
zorla alıkoyduklarına dair delil olmadığından haklarında TCK.nun 430/2.
maddesi uygulanmalıdır.
(765 s. TCK. m. 430)
1.7.1978 doğumlu Asım'ı zorla alıkoymaktan, adı geçenin livata yoluyla manevi
cebirle ırzına geçmekten sanıklar Bayram, Ali Mehmet, Osman ve Abdullah'ın
yapılan yargılamaları sonunda, TCK.nun 414/1, 417, 430/1, 80, 55/3, 59, 71;
2253 sayılı Kanunuun 12/2. maddeleri gereğince sanıklar Abdullah ve Osman'ın
beşer sene ikişer ay onbeşer gün hapis, sanıklar Ali Mehmet ve Bayram'ın
altışar sene beşer ay yirmiikişer gün ağır hapis cezasıyla mahkumiyetlerine,
sanıklar Ali Mehmet ve Bayram haklarında 33. maddenin uygulanmasına dair
(Develi Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 21.12.1989 gün ve 1988/87 esas,
1989/81 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar
tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı, C. Başsavcılığı'ndan
tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire
özellikle sanıkların hazırlıktaki samimi beyanları ile mağdurun raporları
kapsamına göre, sanıklar hakkında ırza geçme suçundan kurulan hüküm usul ve
kanuna uygun olduğundan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün
(ONANMASINA).
Sanıklar hakkında alıkoyma suçundan kurulan hükme yöneltilen temyiz
itirazlarına gelince;
Mağdurun rızasıyla ırzına geçtikleri kabul edilen sanıkların; cebir, şiddet
veya tehdit kullanarak onu alıkoydukları yolunda delil bulunmadığı gibi,
mağdurun 29.6.1989 tarihli celsede sanıklardan Bayram ve Ali Mehmet'in
kendisini fiili livataya razı etmek için söylediğini beyan ettiği sözlerin
mağduru hataya düşürerek alıkoymayı kolaylaştıran hile boyutuna ulaşmadığı,
yine mağdurun ilişki karşılığında para aldığı sanıklar Abdullah ve Osman
hakkındaki kendisine zorla fiili livata yaptıklarına ilişkin beyanlarının da
tutarlı olmadığı gözönünde bulundurularak sanıkların eyleminin TCK.nun 430/2.
madde ve fıkrasında unsurları yazılı alıkoyma suçunu oluşturduğu nazara
alınmadan yazılı şekilde TCK.nun 430/1. maddesi uygulanmak suretiyle hüküm
tesisi,
Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu
bölümünün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 8.5.1990 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|