Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1990/2-54
	K.	1990/75 
	T.	19.3.1990

*  CEZANIN ERTELENMESİ

ÖZET : Erteleme;  cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını
 sağlayan yargısal kişiselleştirme kurumudur.

Yasa, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan yasadaki sözcüklerin
 tekrarı ile yetinilerek erteleme isteminin reddine karar verilmesi, yasa
 koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi
 ilkesine de aykırıdır ve uygulamada keyfiliğe yol açar.

(647 s. CİK. m. 6)  (2709 s. Anayasa m. 141)  (1412 s. CMUK. m. 32)

Etkili eylem suçundan sanık Zeki'nin TCY.nın 456/2, 457/1, 51/1, 59. maddesi
 uyarınca 1 sene 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ceza miktarına göre
 647 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin,
 (Karabük Asliye Ceza Mahkemesi)nce 17.3.1988 gün ve 120/71 sayı ile verilen
 hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen ikinci Ceza
 Dairesi, 15.9.1988 gün ve 4469/4798 sayı ile; hükmün onanmasına karar vermiş,
 3506 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi uyarınca süresinde yapılan başvuru
 üzerine, erteleme isteminin reddine dair Yerel Mahkemece verilen 6.1.1989 gün
 ve 120/71 sayılı hüküm Özel Dairenin 14.2.1989 gün 399/738 sayılı kararı ile
 "erteleme isteğinin duruşma açılarak karara bağlanması gerektiğinden"
 bozulmuştur.

Bozmaya uyan Yerel Mahkeme, 28.3.1989 gün 111/135 sayı ile; yasadaki
 sözcükleri tekrarlayarak erteleme isteğinin reddine karar vermiş bu kararın
 sanık tarafından temyizi üzerine Özel Daire; 27.6.1989 gün 4996/6225 sayı
 ile; "geçmişte sabıkası bulunmayan sanık hakkında, atılı suçu da tahrik
 altında işlediği kabul edilerek TCY.nın 51/1. maddesi, ayrıca duruşmadaki hal
 ve tavrından sözedilerek gözlenen kişiliğinin olumlu kanaat oluşturması
 nedeniyle TCY.nın 59. maddesi hükmü uygulanmış bulunmasına göre, hangi
 olumsuz davranışlarının bu sonuca varılmasına yol açtığı karar yerinde
 açıklanmadan, cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi"
 isabetsizliğinden hükmü bozmuştur.

Yerel Mahkeme ise, 7.11.1989 gün ve 352/470 sayı ile; "sanık hakkında TCY.nın
 51/1. maddesinin uygulanmasının ve duruşmadaki hal ve tavrı nedeniyle 59.
 madde ile indirim yapılmasının ayrı gerekçeye dayalı olduğu, sanığın
 geçmişteki hali, gelecekteki durumu, suça olan eğilimleri ve hali hazırdaki
 davranışları değerlendirilerek cezasının ertelenmesine yer olmadığına" karar
 vermek suretiyle önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de, sanık vekili ve C. Savcısı tarafından süresinde temyiz edilmesi
 üzerine dosya, C. Başsavcılığı'nın "Bozma" isteyen 15.2.1990 gün ve 8512
 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel
 Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

İncelenen dosyaya göre;

Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında 3506 sayılı
 Yasanın 8. maddesi ile değişik 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanmasına
 yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup
 olmadığıdır.

Ayrıntıları, 7.6.1976 gün ve 4/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük
 Genel Kurulu Kararı ile Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren kararlarında
 açıklandığı üzere; erteleme, doğrudan doğruya cezanın sanığın kişiliğine
 uydurulmasını sağlayan yargısal kişiselleştirme kurumudur.

Mahkemelerce cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, Anayasanın
 141, ve CYUY.nın 32. maddeleri uyarınca uygulanmama nedenini gösterir yasal
 ve yeterli gerekçe gösterilmesi zorunludur.

"Gerekçe"; istem konusundaki takdirin akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun
 açıklamasıdır. Erteleme konusunda gösterilen gerekçenin soruşturma aşamasında
 izlenen sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir
 edildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve yasal olması aranmalıdır.
 Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan, yasadaki sözcüklerin
 tekrarı ile yetinilerek erteleme isteminin reddine karar verilmesi
 yasakoyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi
 ilkesine de aykırıdır ve uygulamada keyfiliğe yol açar. Keyfiliği önlemek,
 tarafların tatmin etmek ve kararları aydınlatmak için, sanığın olay öncesi ve
 sonrası davranışları gözönünde bulundurularak gelecekteki yaşamı sezilmeli,
 3506 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde
 öngörüldüğü üzere, sanığın "suç işleme hususundaki eğilimi"
 değerlendirilmelidir.

Bu açıklamalar ışığında olaya baktığımızda; sabıkasız, evli, 2 çocuklu,
 akademi mezunu olup bir devlet kurumunda çalışan ve aynı zamanda metalürji
 mühendisliği tahsiline devam eden, olaya kışkırtma karşısında katılan ve
 duruşmadaki iyi hali gözlenip, bu nedenle hakkında TCK.nun 59. maddesi
 uygulanmak suretiyle olumlu kişiliği kabul edilen sanığa 647 sayılı Kanunun
 6. maddesi tatbik edilerek cezasının tecili gerekirken olaya ve sanığın
 kişiliğine uymayan gerekçelerle tecile yer olmadığına karar verilmesinde
 isabet görülmemiştir.

Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

S o n u ç : Yukarıda açıklandığı üzere, sanık vekili ve C. Savcısının tem-yiz
 itirazları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, direnme hükmünün
 belirtilen nedenle (BOZULMASINA), 19.3.1990 gününde oybirliğiyle karar
 verildi.

    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini