 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1990/2-358
K. 1991/5
T. 4.2.1991
* "YASASIZ SUÇ VE CEZA OLMAZ" İLKESİ
* YASAL BOŞLUK
* HAKİMİN TAKDİR HAKKI
* GENİŞLETİCİ YORUM
* KAT SAYI SİSTEMİ
* PARA CEZALARI
ÖZET : Bazı yasa hükümlerinin uygulamada çelişkilere ve aksaklıklara sebep
olduğunun görülmesi, yasalarda belirlenen ceza miktarlarının yargısal
içtihatlarla artırılmasına gerekçe olarak gösterilemez. Bu çeşit aksaklık ve
çelişkilerin yasa değişikliği yoluyla düzeltilmesi olanaklı olduğu gibi,
yasayı uygulayan hakimin takdir hakkını kullanarak, iki had arasında ceza
tayin ederken diğer yasa hükümlerini de gözönünde tutarak, olabildiğince
denge sağlanmaya özen gösterilmesi gerekmektedir.
O halde, genişletici yorum yoluyla 31.12.1987-14.12.1988 tarihleri
arasında yürürlüğe giren yasalardaki para cezalarının, 3506 sayılı Yasanın ek
1. ve 2. maddeleri kapsamında kabulü ile, katsayı sistemi uyarınca
artırılması olanaklı değildir. Bu konuda oluşan yasal boşluk, yasa yapıcı
tarafından doldurulmalıdır.
(765 s. TCK. ek m. 1, 2)
Hakaret suçundan sanık Asım'ın TCY.nın 482/2 ve 3506 sayılı Yasanın ek 2.
maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 1 ay hapis ve 400.000 lira ağır para
cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Yenipazar Sulh Ceza Mahkemesi)nce
15.5.1990 gün ve 27-23 sayı ile verilen hüküm, sanık müdafii tarafından
temyiz edildiğinden, Yargıtay İkinci Ceza Dairesi'nce, 28.11.1990 gün ve
12652-12461 sayı ile;
(Sair itirazlar yerinde görülmeyerek;
1- Davacınında sanığa "terbiyesizlik etme" dediğinin karar yerinde kabulüne
rağmen, bu halin TCY.nın 485. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasına yol açıp
açmayacağının tartışılmaması,
2- 3506 sayılı Yasanın ek 1. madde kapsamına giren para cezaları "ek 2.
maddedeki" misli artırmaya tabi olduğu cihetle, TCY.nın 482. maddesindeki
para cezalarının, 26.5.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3445 sayılı Yasayla
düzenlenmiş olması karşısında, ek 1. madde kapsamına girmediği, bu madde
kapsamının bir bütün olarak mütalaası lüzumuna göre, 31.12.1987 tarihinden
sonra yapılan düzenlemelerle ilgili para cezalarının madde kapsamında
değerlendirilmesinin, sözü edilen açıklık karşısında olanaklı bulunmadığı, ek
2. maddenin 2. fıkrası ise, 3506 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 14.12.1988
tarihinden sonra kabul edilecek yasalardaki para cezalarına ilişkin olup,
birinci fıkradaki çarpma işleminin ek 1. madde kapsamı dışında kalan para
cezalarında da uygulanabilirliği şeklinde bir yoruma elverişli bulunmadığı
gözetilmeden sanığa verilen para cezasının ek 2. madde ile artırılarak fazla
tayini) isabetsizliğinden bozulmuştur.
C. Başsavcılığı ise, 10.12.1990 gün ve 72 sayı ile; (31.12.1987 ile 3506
sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihleri arasında çıkarılmış
bulunan yasalardaki para cezaları hakkında bu yasanın uygulanma olanağı
bulunmadığı Özel Dairece benimsenmektedir.
Halbuki, yürürlükten kaldırılan 5435 sayılı Yasa ile 3506 sayılı Yasa birlikte
değerlendirildiğinde, 31.12.1987 ile 14.12.1988 tarihleri arasında çıkarılan
yasaların 3506 sayılı Yasa kapsamı dışında kaldığını gösterir bir bulgu
yoktur.
Aksine yasa yapıcı, zaman içersinde yasaların sık sık değiştirilmesini
önlemek, aksaklıkları gidermek, denge ve etkinliği sağlamak amacıyla bu
yasayı çıkarmıştır.
Bu itibarla, belirtilen tarihler arasında çıkarılmış bulunan yasalardaki para
cezalarının 3506 sayılı Yasanın ek 1. maddesi kapsamında düşünülmeli ve misli
artırmaya tabi tutulmalıdır.
Buna rağmen, 3506 sayılı Yasada, açıklanan tarihler arasında çıkarılan
yasalarla ilgili bir boşluk bulunduğu benimsenmekte ise, genişletici yorumla
doldurulması gerekir) görüşüyle itiraz etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, 3506 sayılı Yasanın ek
1. maddesinin b/7. bendindeki düzenlemede gösterilen...31.12.1987 ile sözü
edilen yasanın yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe
giren, ceza hükmü taşıyan yasalardaki para cezalarının ek madde 2 kapsamına
uygun olarak katsayı sistemi uyarınca artırılıp, artırılamayacağı
hususundadır.
12.4.1990 tarihinde hakaret suçunu işlediği sübut bulan sanık hakkında,
26.5.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3445 sayılı Yasa ile değişik TCY.nın
482/2. maddesi uyarınca tayin olunan ağır para cezası 3506 sayılı Yasanın ek
2. maddesi uyarınca saptanan 2 kat sayı ile çarpılmak suretiyle sonuç ağır
para cezası belirlenmiş, Özel Daire, 3445 sayılı Yasanın
31.12.1987-14.12.1988 tarihleri arasındaki dönemde yürürlüğe girmesi
nedeniyle, 3506 sayılı Yasanın ek 2. maddesi uyarınca artırım
yapılamayacağını benimserken, C. Başsavcılığı ise, itirazda açıklandığı üzere
31.12.1987 ile 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe giren yasalardaki para
cezalarının ek 2. madde kapsamına gireceğini ileri sürmektedir.
Bu konudaki yasal düzenlemeye bakıldığında;
A- 3506 sayılı Yasa, 14.12.1988 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiş,
B- Bu yasanın ek 1. maddesinin (b) fıkrasında 7 bent halinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından kabul olunupta; 31.12.1939 ile 31.12.1987 tarihleri
arasında yürürlüğe girmiş bulunan yasalardaki para cezalarının artırım
oranları düzenlenmiş,
C- Yasanın ek 2. maddesinde ise; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının katsayı sistemi
uyarınca artırılacağı.....) 1. fıkrada,
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek yasalardaki para
cezalarının katsayı sistemine göre artırıma tabi tutulacağı...." 2. fıkrada
düzenlenmiş bulunmaktadır.
Sanık hakkında ceza tayin edilirken uygulama alanı bulan 3445 sayılı Yasa ise,
3506 sayılı Yasanın ek 1. maddesinde en son tarih olarak gösterilen
31.12.1987 tarihinden SONRA ve ek 2. maddenin yürürlüğe girdiği 14.12.1988
tarihinden ÖNCE ki dönemde, 26.5.1988 tarihinde yürürlüğe girmiş
bulunmaktadır.
Bu hale göre, 31.12.1987 ile 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe girmiş
ceza hükmü taşıyan yasalardaki para cezaları hakkında 3506 sayılı Yasanın ek
1 ve 2. maddelerinin uygulanacağına ilişkin bir hüküm yer almamakta, başka
bir deyimle 31.12.1987 ile 14.12.1988 tarihleri arasındaki yasalar, 3506
sayılı Yasa kapsamı dışında kalmaktadırlar.
Konu ile ilgili Anayasa ve Ceza Yasası hükümlerine bakıldığında;
1- 18.10.1982 gün ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 38.
maddesinde; "Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç say-madığı
bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; KİMSEYE SUÇU İŞLEDİĞİ ZAMAN KANUNDA O
SUÇ İÇİN KONULMUŞ OLAN CEZADAN DAHA AĞIR BİR CEZA VERİLEMEZ...." hükmü yer
almaktadır.
2- Türk Ceza Yasasının 1. maddesinde ise; "Kanunun sarih olarak suç saymadığı
bir fiil için kimseye ceza verilemez. KANUNDA YAZILI CEZALARDAN BAŞKA BİR
CEZA İLE DE KİMSE CEZALANDIRILAMAZ..." hükmü, Anayasada yer alan ilkeye
paralel biçimde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yukarda yasal dayanakları gösterilen bu kurala "YASASIZ SUÇ VE CEZA OLMAZ"
ilkesi denilmektedir. Ceza Hukukunun genel ilkelerindendir. Hakim, yorum
yolu ile suç ve ceza yaratamaz, yasaların açık hükümleriyle belirtilen ceza
miktarlarını artıramaz.
Bazı yasa hükümlerinin uygulamada çelişkilere ve aksaklıklara sebep olduğunun
görülmesi, yasalarla belirlenen ceza miktarlarının yargısal içtihatlarla
artırılmasına gerekçe olarak gösterilemez. Bu çeşit aksaklık ve çelişkilerin
yasa değişikliği yoluyla düzeltilmesi olanaklı olduğu gibi, yasayı uygulayan
hakimin, takdir hakkını kulanarak, iki had arasında ceza tayin ederken, diğer
yasa hükülerini de gözönünde tutarak, olabildiğince denge sağlamaya özen
göstermesi gerekmektedir.
O halde, genişletici yorum yoluyla 31.12.1987-14.12.1988 tarihleri arasında
yürürlüğe giren yasalardaki para cezalarının, 3506 sayılı Yasanın ek 1. ve 2.
maddeleri kapsamında kabulü ile, katsayı sistemi uyarınca artırılması
olanaklı değildir. Bu konuda oluşan yasal boşluk yasa yapıcı tarafından
doldurulmalıdır.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı itirazının reddine, 4.2.1991
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|