 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
HUKUK GENEL KURULU
Sayı:
E.90/2-203
K.90/341
T.30.5.1990
Özet:Boşanma davası açılmadan evi terkeden kadın ayrı yaşama hakkı
bulunduğunu isbat etmedikçe nafaka isteyemez.
Evde eşin reşit eski eşinden olma kızının bulunması, tek başına ayrı
yaşama hakkı vermez.
Taraflar arasındaki "nafaka" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda: Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen
21.6.l988 gün ve 1988/18-469 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.12.1988 gün
ve 1988/10112-11790 sayılı ilamiyle; (..Medeni kanunda dar aile statüsü
benimsenmiştir. Buna göre aile karı koca ve reşit olmayan çocuklardan oluşur.
Reşit çocuk, ister kız ister erkek olsun, yeni bir ailenin nüvesini
(çekirdeğini) teşkil eder. Anayasa, cinsiyet farkı gözetmeksizin herkese,
çalışıp kazanma özgürlüğü tanımıştır. Bir kimse, bedeni ve akli yönden sakat
(arızalı) değilse çalışmak ve geçimini sağlamak zorundadır. Onun için kadın
kocasının, kocada karısının başka eşten olma reşit çocuğu ile beraber oturmak
zorunda değildir. Olayda karısını, eski eşinden olan reşit çocuğu ile
oturmaya mecbur tutan kocanın bu davranışı, karşısında kadın evden ayrılmak
ve ayrı yaşamak hakkı kazanır. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak koca ayrı
yaşayan eşine nafaka vermekle yükümlü olur. Aksini düşünmek, Medeni Kanun
sistemine ters düşer. Bu itibarla uygun nafaka takdir edilmek üzere hükmün
bozulması gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,
yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili Av.Yasin Yamaçtepe
-HUKUK GENEL KURULU KARARI-
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü.
Evlilik birliği devam etmekte iken boşanma davası açan kadının kural
olarak ayrı yaşamakta haklı sayılacağından, bu nedenle, eşinden nafaka talep
etme hakkına sahip bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, boşanma davası açılmadan,
müşterek yuvayı terkeden kadının kocasından nafaka isteyebilmesi için ayrı
yaşamakta haklı olduğunu kanıtlaması gerekir.
Olayda, davacı kadın eşinden nafaka isteğini, birlikte oturduğu 1963
doğumlu ve reşit olan üvey kızının kendisini evden kovduğu iddiasına
dayandırmıştır. Oysa tüm dosya içeriğine göre özellikle reşit üvey kızdan
kaynaklanan ve davacı kadının ayrı yaşamakta haklı sayılmasına imkan
verebilecek bir durumun varlığı kanıtlanmış değildir.
O halde yerel mahkemece mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle
davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Usul ve yasaya uyğun bulunan
direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme
kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve gerekli temyiz ilam
harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
30.5.l990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Birinci başkan vekili 8.H.D.B. 6.H.D.B. 7.H.D.B.V.
İ.Teoman pamir Ş.Özdemir A.Berksun İ.H.Güroğlu
4.H.D.B.V. K.G.Yelçe M.Altay 3.H.D.B.V.
M.C.Keskin E.Doğrusöz
1.H.D.B.V. M.S.Aykonu M.N.Aryol S.Çetinelli
H.H.Karadoğan
M.Demirtürk T.Y.Darendelioğlu F.Atbaşoğlu M.Ş.İrge
E.Büyükkarakaç 5.H.D.B.V. Y.M.Günel Ç.Aşçıoğlu
Y.S.Kikiş
Y.Yılbaş İ.Ulaş A.C.Gögüş A.Hamzaoğulları
16.H.D.B.V. C.Çetiner H.Özdemir 2.H.D.B.V.
H.Durak N.Turhan
C.Seni
n M.Çetin S.Uysal M.Tunaboylu
H.Dinç
|