 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/185
K. 1990/10875
T. 24.12.1990
* HAKSIZ EYLEM
* KESİN HÜKÜM
ÖZET : Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hükümle çözümlenmemiş
olması dava şartlarındandır. Artık o konu, kesin hükümün varlığı sebebiyle
yeni bir dava konusu yapılamaz. Mahkemece bu husus görevi gereği
kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 237)
Taraflar arasındaki haksız eylemden doğan tazminat davası üzerine yapılan
yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 680.886 liranın 15.5.1982
olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak
davacıya ödenmesine fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı
idare avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından
düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı, davalıların ceza mahkemesinde mahkum oldukları haksız eylemi sonucu
zarar gördüğünü, belirterek 899.980 lira tazminat ile 213.746 lira işlemiş
faizin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Mahkeme, davacının gerçek zararının 680.886 lira olduğunu belirterek bu
miktara hükmetmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki delil ve belgelere göre davalıların Balıkesir Ağır Ceza
Mahkemesi'nin 21.12.1983 gün ve 1983/26-199 sayılı kararı ile aynı eylem
nedeniyle mahkum oldukları ve TCK.nun 202/1. maddesi uyarınca idare zararı
olan 907.847 liranın da davalılardan alınmasına karar verildiği kararın
kesinleştiği anlaşılmaktadır. Böylece aynı konuda taraflar arasında daha önce
bir hüküm kurulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hükümle çözümlenmemiş olması dava
şartlarındandır. Aynı dava konusu hakkında aynı taraflar arasında aynı dava
sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise,
artık o konu, kesin hükmün varlığı sebebiyle yeni bir dava konusu yapılamaz.
Mahkemece bu husus, görevi gereği kendiliğinden (re'sen) gözönünde
tutulmalıdır. Bu durum, kamu düzeni ile ilgili olduğundan aleyhe bozma yasağı
ilkesi de uygulanmaz.
Somut olayda, davacının zararı daha önce verilen ve kesin hüküm halini alan
bir kararla hüküm altına alınmış bulunduğuna göre istemin reddi biçiminde
hüküm kurulmak gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin
alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 24.10.1990 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|