 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1990/16437
K. 1991/6746
T. 13.5.1991
* BATAKLIK VE GÖLLER
* ZİLYEDLİĞİN KORUNMASI
ÖZET : Bataklık ve göller Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması
gereken yerlerdendir. Davada Hazine taraf olmadığına göre, köy tüzel kişisi
olan taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mülkiyet esası bir tarafa bırakılarak
zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 641, 894, 897)
Toklar Köyü Muhtarlığı ile Gılmanlar Köyü Muhtarlığı aralarındaki men'i
müdahale davasının kabulüne dair, (Simav Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen
15.5.1989 gün ve 104-134 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili
ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi,
gereği düşünüldü:
Dava konusu taşınmazın bataklık ve göl olduğu anlaşılmaktadır. Davacı köy
tüzel kişiliği ile bu taşınmaz üzerinde kendiliğinden yetişen sazlık ve
kamışlıklara davalı köyün elattığını ileri sürerek, vaki elatmanın
önlenmesine ve yararlanma hakkında vaki tecavüzün önlenmesini istemiştir.
Bataklık ve göller MK.nun 641. maddesi hükmüne göre Devletin hüküm ve
tasarrufu altında olan yerlerdir. Bunlar kamu malı olduğundan idaresi,
işletilmesi ve yararlandırılması kamu kanunları çerçevesinde idarenin izin ve
tasarrufuna bağlıdır. Şu hale göre tarafların yarattığı uyuşmazlık mülkiyetle
ilgili olmayıp doğrudan doğruya kullanma ile ilgilidir. Başka deyimle fiili
durumun korunması istenmektedir. MK.nun 894-897. maddeleri hükümlerine göre
bu dava ancak zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözümlenebilir.
MK.nun anılan bu hükümleri fiili durumu muhafaza etmek, asayiş ve düzeni
korumak amacına yöneliktir. Mal sahibi bulunan Hazine davada taraf durumunu
almadığına göre uyuşmazlığın anılan bu hükümler çerçevesinde çözümü yönüne
gidilmelidir. Öncelikle hangi tarafın zilyetliğinin korunması gerektiğinin
belirlenmesi icabeder. Bundan amaç fiili durumun korunmasıdır. Hak durumu
sözkonusu olmadığından hangi tarafın zilyetliği üstün ise ona göre hüküm
kurulması gerekir. Ne var ki, HUMK.nun 8/II-3. maddesi hükmüne göre
zilyetliğin korunmasına ilişkin davalara münhasıran sulh mahkelerinde
bakılır. Mahkemece bu yön kendiliğinden nazara alınmak suretiyle uyuşmazlık
hakkında görevsizlik kararı verilmeli ve dava dosyası o yerdeki sulh
mahkemesine gönderilmelidir. Temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 7000 lira peşin harcın istek halinde temyiz
edenlere iadesine, 13.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|