 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1990/15946
K. 1991/1358
T. 7.2.1991
* KESİN ÖNEL
(Koşulları)
ÖZET : Her ne kadar verilen ikinci önel (süre) kesin önel olarak kabul
edilebilirse de; ancak keşif yapılması ile sonuçlandırılması gereken
elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada; keşif kararı ile ilgili usulüne
uygun olarak verilen bir kesin önel bulunmadığından, davanın bu gerekçe ile
reddi isabetsizdir.
(1086 s. HUMK. m. 163, 414)
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, Yerel Mahkemece
verilen davanın reddine ilişkin karar, yasal süre içerisinde davacı vekili
tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
HUMK.nun 163. maddesinde; biri "yasal", öteki "Hakim tarafından tanınan" iki
türlü sürenin varlığı kabul edilmiş ve bu sürelere uyulmaması hallerde
karşılaşılacak sonuç açıklanmıştır. Yukarıda sözü edilen maddeye göre yasal
süre veya hakim tarafından tanınan süre içinde yapılması gereken işlem ilgili
tarafça yapılmazsa hakkın düşeceği kabul edilmiştir. Dava duruşma hakiminin
verdiği önele uyulmadığından bahisle reddedilmiştir.
Ne varki keşif masraflarının yatırılması için davacıya kesin süre
verilmemiştir. Her ne kadar verilen ikinci süre, kesin süre olarak kabul
edilebilirse de o takdirde dahi önelin yasaya uygun olduğundan bahsetmek
olanağı yoktur. Şöyleki; HUMK.nun 414. maddesi uyarınca, mahkemece verilen
keşif kararında ve keşif giderlerinin yatırılması için aynı Yasanın 163.
maddesi uyarınca ilgili tarafa verilen önel ve kesin önele ilişkin ara
kararında, yapılması gereken işlerin neler olduğunun tam bir açıklıkla
belirtilmesi tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, keşif giderlerinin
(hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini, tanık ve
bilirkişilerin ücretlerini ve bunlara çıkarılacak davetiye giderlerini
kapsayacak biçimde) ayrıntılı olarak ve yeterli miktarda saptanması ve
gerekirse tarafların sosyal durumlarına göre önele uymamanın doğuracağı
sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir (HGK.nun 22.11.1972
gün ve 8/832 E., 935 K. ve HGK. nun 18.2.1983 gün, 1480-1284 E., 1983/141
K.).
Somut olaydaki ara kararlarının yeterli sayılamıyacağı yukarıda yazılı
özellikleri taşımadığı, bu nedenle HUMK.nun 163. maddesinde öngörülen kesin
önel sonuçlarını doğurmasının mümkün olmadığı açıktır. Davacının temyiz
itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK. nun 428.
maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri
verilmesine, 7.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|