 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1990/15398
K. 1991/14554
T. 8.11.1991
* KADASTRO KANUNU
* İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/3. maddesi gereğince iştirak
halindeki mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde iştirakçilerden
biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer
iştirakçilere devir ve temliki geçerlidir. Ancak, tapulu taşınmazlarda temlik
işleminin yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
(3402 s. Kadastro K. m. 15/3)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında dava konusu taşınmazlar, tapu kaydı, vergi kaydı ve
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı, üçüncü şahıslar ve davalı
adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca reddedilen davacılar
satın almaya ve miras haklarına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece
itirazların kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, Yunus ve
Selim tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin tarafların ortak miras bırakanından intikal ettiği ve tapu
kapsamında kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık mirasçılardan Zehra'nın oğulları davacılara
yaptığı, satışın geçerli olup olmadığına ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 15/3. maddesi gereğince iştirak halindeki mülkiyet hükümlerinin söz
konusu olduğu hallerde iştirakçilerden biri veya birkaçının belirli bir
taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki geçerlidir.
Ancak, tapulu taşınmazlarda temlik işleminin yazılı delille kanıtlanması
zorunludur. Dava konusu olayda, alıcılar adiyen düzenlenen 2.10.1967 tarihli
senede dayanmışlardır. Senette satıcı mühür kullanmış, senet muhtar ve iki
aza tarafından onaylanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi
gereğince senedin ayrıca iki tanık tarafından imzalanması zorunludur. Senet
bu nedenle usulüne uygun şekilde düzenlenmediğinden satıcıyı bağlamaz.
Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen gerekçelere göre senetle yapılan
satışa değer verilmeyerek hüküm kurulması isabetli olduğundan, yerinde
görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün
(ONANMASINA), 8.11.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.
|