 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/1457
K. 1990/8570
T. 30.10.1990
* GENEL SU
(Yararlanma)
ÖZET : Dava konusu kaynak suyunun mera'dan çıktığı belirlendiğine göre genel
sulardan sayılacağı kuşkusuzdur.
Genel sulardan herkes, kadim ya da öncelikli kullanım haklarını engellememek
koşuluyla faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir.
(743 s. MK. m. 679)
Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece,
davacı Yeniçubuk Belediyesi'nin davasının reddi ve müdahil davacıların
davasının davalılardan Metin yönünden kabulüne dair verilen hükmün temyiz
incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı Metin tarafından
istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin
açıklamaları dinlenip gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair
temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava konusu kaynak suyunun mera'dan çıktığı belirlenmiş bulunmakla
genel sulardan sayılacağı kuşkusuzdur.
Genel sulardan ise herkes, kadim ya da öncelikli kullanım haklarını
engellememek koşuluyla faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir.
Sözkonusu sudan (mer'anın sulanması ve hayvanların içmesi şeklinde) davacı
tarafın öncelikli yararlanma hakkı bulunduğu ve temyiz eden davalının bir
kısmını alıp kendi petrol istasyonuna götürmek suretiyle bu suya elatması
olayının ise yeni olduğu hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu duruma göre, uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif
yapılmak, öncelikle davaya konu suyun debisinin ölçülmesi ve davacı tarafın
belirtilen şekildeki (hayvan ve mer'a sulamasına ilişkin olarak) kullanımı
itibariyle ihtiyaç duyduğu su miktarının kesin olarak saptanması ve bu
miktarlar gözetilerek davacı tarafın ihtiyacından arta kalan bir su bulunduğu
takdirde bundan, temyiz eden davalının özellikle kış aylarında
yararlanabileceği gözönünde tutularak hüküm kurulması gerekir.
O halde, belirtildiği gibi işlem ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar
verilmesi icap ederken, bu yönlerden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm
kurulması doğru değildir.
Bu itibarla, yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve Yargıtay
duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için yürürlükte bulunan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 24.800 lira vekalet
ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine ve peşin ödenen temyiz
harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.1990 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|