 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Dördüncü Hukuk Dairesi
E. 1990/14346
K. 1991/171
T. 21.1.1991
* ALACAK DAVASI
* TAZMİNAT
ÖZET : İİK.nun 42. maddesi hükmüne göre, bir paranın ödenmesi veya bir
teminatın verilmesine dair olan istekler icra yolu ile talebe konu olabilir.
Tazminat alacakları da, bir paranın ödenmesine ilişkin istem niteliğinde
olduğundan ilamsız icra takibine tabi tutulabilir. İtiraz üzerine böyle bir
takibin durması halinde ise aynı Kanunun 67. maddesi uyarınca alacaklı; yasal
süresi içinde, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat için
itirazın iptalini dava edebilir.
(2004 s. İİK. m. 42, 67)
TEK. T......... Elektrik Dağıtım Müessesesi adına Avukat Bekir ile Süleyman
adına Avukat Halil aralarındaki dava hakkında, (Tufanbeyli Asliye Hukuk
Mahkemesi)nden verilen 6.4.1989 gün ve 1988/126-1989/41 sayılı hükmün,
Dairenin 26.3.1990 gün ve 1989/8017-1990/2616 sayılı kararı ile onanmasına
karar verilmişti. Süresi içinde davacı Kurum avukatı tarafından kararın
düzeltilmesi istenilmiş olmakla; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40.,
Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 ve Dairenin 10.1.1991 günlü ilke kararının 8.
maddesi gereğince öncelikle yapılan inceleme sonunda dosya incelendi, gereği
konuşuldu:
İtirazın iptali davası, müddeabihi icra takibine konu yapılmış ve borçlunun
itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Çünkü,
alacaklı takip konusu yaptığı (ve borçlunun itiraz ettiği) alacağı için bir
tek dava açabilir ki, bu da (İİK.nun 67. maddesinin son fıkrasında sözü
edilen) alacak (eda) davasıdır. Ancak, bu alacak (eda) davası İİK.nun 67/1.
maddesinde öngörülen bir yıl içinde açılırsa "itirazın iptali davası" adını
alır ve alacaklıya (eda davasının sağladığı imkanlardan başka) ilamsız icra
takibine devam edilmesi ve icra inkar tazminatı haklarını sağlayabilir.
İtirazın iptali davası sonucunda alacağın esası hakkında hüküm verildiğinden,
mahkemenin itirazın iptali ve bu davanın reddi kararı, maddi anlamda kesin
hüküm teşkil eder (HUMK. md. 237). Bu nedenle, itirazın iptali davası
reddedilen alacaklı, aynı alacak için, aynı borçluya karşı yeni bir alacak
davası açamaz (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Cilt: 1, sh: 288
vd. İst. 1988).
İnceleme konusu olayda, davacı, davalının maliki bulunduğu traktörün
idarelerine ait trafoya çarparak hasarlanmasına neden olduğu iddiası ile,
kendi yaptırdığı tesbit sonucu 2.004.850 lira tutan tazminat alacağı için
davalı hakkında icra dairesine başvurarak genel haciz yoluyla icra takibi
yapmış ve ancak davalının icra takibine itirazı üzerine de görevli mahkemede
bu davayı açarak itirazın iptalini ve ayrıca icra inkar tazminatına
hükmedilmesini istemiş; mahkemece, ilamsız takibe konu edilen davacının
belgelerinin İİK.nun 68. maddesinde gösterilen belgelerden olmadığı ve
uyuşmazlık konusunun ilamsız takip edilemeyeceği gerekçesiyle dava
reddedilmiştir.
Oysa, İİK.nun 42. maddesi hükmüne göre, bir paranın ödenmesine veya bir
teminatın verilmesi dair olan istekler icra yoluyla talebe konu olabilir.
Tazminat alacakları da bir paranın ödenmesine ilişkin istem niteliğinde
olduğundan ilamsız icra takibine tabi tutulabilir. İtiraz üzerine böyle bir
takibin durması halinde ise aynı kanunun 67. maddesi uyarınca alacaklı, yasal
süresi içinde, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat için
itirazın iptalini dava edebilir (4. HD.nin 29.6.1976 gün ve 2723/6408 sayılı;
22.10.1987 gün ve 4919/7703 sayılı kararları).
Mahkemenin, yukarda açaklanan hukuki esasları gözetmeksizin, yazılı olduğu
şekilde davayı reddetmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı
gerektirir. Mahkemece yapılacak iş, eksik kalan deliller toplandıktan sonra
sabit olacak tazminat miktarına ve buna bağlı istemler hakkında da hasıl
olacak sonuç uyarınca karar vermekten ibarettir.
S o n u ç : Davacının karar düzeltme isteminin HUMK.nun 440-442. maddeleri
uyarınca kabulüne ve Dairenin 26.3.1990 gün 8017/2616 sayılı onama kararının
kaldırılmasına; mahkeme kararının yukarda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA)
ve önce alınan onama harcı ile peşin alınan harcın istek halinde geri
verilmesine, 21.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|