 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1990/14256
K. 1991/7381
T. 9.4.1991
* HİZMET AKDİ
(Fesih)
ÖZET : Davacı işçinin, rapor tarihi bitiminden sonra haklı bir neden
olmaksızın ve işverenden izin almadan 14 gün kadar işine devam etmediği
anlaşıldığına göre, davalı işveren hizmet akdini feshetmekte haklıdır.
(1475 s. İş K. m. 17/II-f)
Davacı, maaş alacağı ile kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle; dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Davacı; iş aktinin, işverenin 20.7.1989 tarihli feshine dayanarak, sözleşme
bakiyesi ücretleri ile, kıdem tazminatı istemiştir.
Mahkeme, gerçekleşip ödenmeyen ücret ile sözleşmedeki 36 aylık maaş tutarını
cezai şart olarak hüküm altına almıştır. Belirtmek gerekirki, her ne kadar
davacı 20.7.1989 tarihli feshe dayanarak istekte bulunmuş ve gerçekten
20.7.1989 tarihli yazıyla davacının 6.7.1989 gününe kadar aldığı rapor
sonunda görevine dönmediğinden bahisle 19.7.1989 günü itibariyle İş Kanununun
17/II. bendinin (f) fıkrası uyarınca iş akti feshedilmiş ise de, davacı
7.7.1989 gününden başlamak üzere 7 günlük, 16.7.1989 tarihinden başlamak
üzere 10 günlük raporları olduğunu bildirmesi üzerine, işverence 25.7.1989
tarihli yazıyla raporlar ibraz edilinceye kadar işe son verme işlemi
durdurulmuş ve bu husus davacıya tebliğ edilmiştir. Sonradan bu raporlar
ibraz edilmiş ve davacı bundan sonra da 26.7.1989 tarihinden geçerli olmak
üzere 10 günlük bir rapor daha almıştır. Böylece, peşpeşe alınan raporların
süresi 5.8.1989 tarihine kadar devam etmiş, rapor bitimini takip eden tatil
günleride geçtikten sonra 7.8.1989 tarihinden itibaren de işine gelmemiş ve
gelmediği günler için bir mazeret de ileri sürmemiş, rapor da ibraz
etmemiştir. Devamsızlığı devam etmekte iken, işverenin 21.8.1989 tarihli
yazısında görüldüğü üzere, 20.7.1989 günlü duyurunun geçerliliğini koruduğu
bildirilmiştir. Şu durumda davacı, 20.7.1989 tarihli fesih işleminin
durdurulmasından sonra, işverene devamlı surette dilekçe vermek ve rapor
ibraz etmek suretiyle, 20.7.1989 tarihli feshin kaldırılmış ve hizmet aktinin
devam etmekte bulunmuş olması keyfiyeti kendisinin de kabulündedir. Böyle
olunca, davacının hizmet aktinin 20.7.1989 tarihinde feshedildiği iddiası
yerinde görülemez. Bu durumda, uyuşmazlığın 21.8.1989 fesih sebebi
çerçevesinde inceleyip çözmek gerekir. Az önce açıklandığı üzere, rapor
bitimi olan 7.8.1989 tarihinden sonra, davacının haklı bir neden olmaksızın
ve işverenden izin almaksızın, 21.8.1989 tarihine kadar işine devam etmediği
anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı hizmet aktini fesihte haklıdır. Bu maddi
ve hukuki olgular gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru
değildir.
2- Tahakkuk ettirilip ödenmeyen 1.500.000 lira ücretin tahsiline karar
verilmesi doğrudur.
S o n u ç : Temyiz olunan hükmün birinci bentte gösterilen sebepten
(BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.4.1991
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|