 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1990/13994
K. 1990/11950
T. 15.10.1990
* KADASTRO TESBİTİ
* VERGİ KAYDI
ÖZET : Vergi kaydı mülkiyet belgesi olmadığı ve orman olarak nitelendirilen
sınırın genişletilmeye elverişli bulunduğu için vergi kaydına yüzölçümü ile
kapsam belirlenir.
Bilirkişinin düzenlediği rapor, tapu ve vergi kaydı gibi resmi belgeler sınırı
ve içeriği belirlenen eylemli durumla çeliştiği takdirde, bu çelişkinin
uygulanan belgelerin oluşturulduğu tarihte taşınmazın orman sayılan yer olup
olmadığının yeniden yapılacak araştırma ile giderilmesi gerekir (*).
(3402 s. Kadastro K. m. 20, 30)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında 1333 parsel sayılı 13563 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dava
dışı 1331, 1334, 1335, 1336, 1337 sayılı parsellerle birlikte bir bütünü
oluşturduğu, 246 sayılı vergi kaydı kapsamı dışında kaldığı, öncesi orman
olan taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemiyeceği belirtilerek Hazine adına
tesbit edilmiştir. İtirazı, komisyonca reddedilen davacı Sait miras yolu ile
gelen hakka, paylaşmaya ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece
davanın kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş,
hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının murisi Mehmet Ali oğlu İlyas adına oluşturulan 1937 tarihli 246
sayılı 41 dekar yüzölçümündeki vergi kaydında bir sınır yol, diğer sınırlar
ise orman olarak gösterilmiştir. Bu durumda bir bütünü oluşturan taşınmazları
ve çevre parselleri bir arada gösterir birleşik harita yaptırılarak bu
taşınmazların eylemli olarak ormana nerede ve ne şekilde sınır olduğunun
saptanması, ondan sonra vergi kaydına, yol sınırı itibariyle yüzölçümü ile
3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmünce kapsam belirlenmesi,
vergi kaydı sınırının eylemli durumla doğrulanması halinde vergi kaydı
kapsamı dışında kalan taşınmazın zamanla ormana el atmak suretiyle
kazanıldığı gözönünde tutularak orman bilirkişisi raporu ile ortaya çıkan
çelişkinin giderilmesi için olanak bulunduğu takdirde bilimsel alanda görev
yapan üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden orman araştırması
yapılması, vergi yazım tarihinde orman olan alanın belirlenmesi ormanların
zil-yetlikle iktisabının olanaksız bulunduğu gözönünde tutularak hüküm
kurulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek yeteriz araştırma ve uygulama
ile resmi kayda aykırı düşen bilirkişi raporlarına değer verilerek yazılı
şekilde hüküm kurulması isabetsiz, olduğu gibi kabule görede; İlyas'ın öldüğü
1971 tarihi ile tesbit tarihi arasında geçen sürede bağımsız zilyetliğin
iktisaba yeterli süreye ulaşmadığı, miras bırakandan belgesiz zilyetlikle
mirasçılarına kalan taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu kadastro, tapu sicil
müdürlüklerinden sorulmak ve mahkeme esas defterleri üzerinde inceleme
yapılarak belirlenmemiş olması dahi isabetsiz, temyiz itirazları bu
nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 15.10.1990
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|