 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1990/12888
K. 1990/14411
T. 10.12.1990
* ELATMANIN ÖNLENMESİ
ÖZET : Uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılarak, öncelikle
kadastro sırasında var olan ve bir anlamda nirengi veya poligon taşı yerine
geçebilecek sabit sınır ve tesisler bulunarak, buralardan yararlanmak
suretiyle pafta, kadastral esas ve yöntemlere göre zemine uygulanmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 275)
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonucunda, Yerel Mahkemece
davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde, davalı
vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
Davacı, kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmazın bir kısım yerine, davalı
tarafından elatıldığını ileri sürmüş, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, dosyaya ibraz edilen uzman bilirkişinin raporu esas alınmak
suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, hükme esas alınan rapordan; poligon
taşlarının bulunmaması nedeniyle mevcut fiili sınırlara göre ölçüm yapıldığı
sonucuna varılmaktadır.
Gerçekten, kadastral bir planın (paftanın) uygulanmasında aslolan; ölçümün
kadastro sırasında konulan ve o haliyle (yeri hiç değiştirilmeden) korunan
nirengi ve poligon noktalarından yararlanılarak yapılmasıdır. Anılan
noktaların zaman içinde kaybolmaları veya bozulmaları nedeniyle bu tür
ölçünün (poligona dayalı ölçünün) bazı hallerde yapılmadığı da bilinen bir
gerçektir. Nitekim, somut olayda değinilen olgu saptanmış durumdadır. Ne
varki, böyle bir olgunun saptanmış olması; ölçümde, mevcut fiili sınırlara
değer verilmesini zorunlu kılmaz ve haklı göstermez.
O halde, uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılmalı; öncelikle,
kadastro sırasında var olan ve bir anlamda nirengi veya poligon taşı yerine
geçebilecek sabit sınır ve tesisler bulunmalı, buralardan yararlanılarak
(röper alınarak) pafta, kadastral esas ve yöntemlere göre zemine
uygulanmalıdır.
Yerel Mahkemenin, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir uygulama
yapıldığını gösterir uzman bilirkişi raporunu sağlamadan sonuca gitmesi ve
yazılı olduğu üzere karar vermesi doğru değildir.
Davalı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen
nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan
harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.1990 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|